menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bayram değil, mücadele günü

11 5
24.07.2025

Bugün 24 Temmuz. Takvim yapraklarında “Basın Bayramı” yazıyor. Ama bu ülkede yaşayan, nefes alan, onuruyla mesleğini yapmaya çalışan hiçbir emekçi gazeteci için bugün bir bayram değil. Tam 117 yıl önce, 1908’de, İkinci Meşrutiyet’in ilanıyla kazanılan o büyük gün, bugün Saray rejiminin karanlığında bir direniş ve isyan günüdür. O gün gazetelerden kovulan sansür memurlarının yerini bugün; Yargı sopasıyla gazetecileri hizaya getirmeye çalışanlar, “patronunu tanıyorum” diye tehdit savuranlar, kalemini kırmaya çalışanlar almıştır.

Bu yüzden adını doğru koyalım: Bu bir “Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü”dür.

Sansür dedikleri şeyin ne olduğunu artık hepimiz çok iyi biliyoruz. Sansür, artık yalnızca bir habere konan yasak veya bir köşe yazısının engellenmesi değildir. Bu, işin en görünen, en naif kısmıdır. Asıl büyük sansür, mekanizmanın kendisidir.

Sansür; holding patronlarının ihale kapmak için gazetelerinin, televizyonlarının manşetlerini pazarlık masasına koymasıdır.

Sansür, bir avuç yandaş zenginleşirken halkın........

© 9 Eylül Gazetesi