Türköne erken seçimin nasıl olacağını biliyor mu?
Önceki yazımda erken seçimin neden kaçınılmaz olduğunu anlatmaya çalışmıştım, ama nasıl gerçekleşeceğini bilmiyorum. Neredeyse aynı anda benzer şeyleri Turkishpost’ta ‘Sözde Dikta Rejimi’ başlığıyla yazan Mümtaz’er Türköne ise biliyor olabilir…
Beş ay sonra, ikinci kez ‘Pişti’ olduğumuz Türköne ile siyasi düşüncelerimiz taban tabana zıt ama yazdıklarını çok önemli buluyorum. Bahçeli sayesinde hapisten çıkan Türköne’nin, onun onayı olmaksızın hiçbir şey yazmayacağını, hatta Bahçeli’nin söyleyemediği şeyleri Türköne’ye yazdırmış olabileceğini düşünüyorum, çünkü. Yazının Bahçeli’nin 66 gün sonra verdiği ilk görüntülerden kısa süre önce servis edilmiş olması, yani zamanlaması da manidar…
Türköne yazısında 15 Temmuz sonrasında diktatörlüğün otoriter biçiminin uygulandığını, keyfiliklerin özellikle yargı kararlarıyla sürdüğünü, mevcut iktidarın evrensel bir dikta rejimi değil, ‘Sözde Dikta’ olduğunu; dikta rejimlerinin seçim kaybetmediğini, oysa ‘Sözde Dikta’ rejiminin, art arda seçim kaybettiğini belirtmiş. İmamoğlu operasyonu ile bir ‘Bizans Saray Düzeni’ inşa etmeyi amaçladıklarını; halkın özgürlük, adalet ve iyi yönetim susuzluğu karşısında yenik düştüklerini;........
© 9 Eylül Gazetesi
