ÇOK OLUN ÇOCUKLAR
Torunum OZAN’la Balıklıova Gerence’deki kooperatif evimizde özlem gideriyoruz bir süredir. Dört yaşına doğru koşar adım gidiyor Ozan. Çok uzaklardan gelince doyumsuz bir sevinci paylaşıyoruz onunla.
Ne oyunlar, ne gülücükler, ne şenlikler… “Hadi dede kuduralım seninle bahçede” diye seslendi bu yazıya hazırlanırken. Hem de erkenci bir sabahta. Onun hızına, devingenliğine, yetişmek olanaklı değil. Yeniden çocuk oluyorum onunla.
Öylesine duru, içten, sevecen bir çocuk torunum OZAN. Bahçe kapısından her geçene “meraba” diye sesleniyor gülerek. Herkese sevecen bakıyor, herkesle barışık.
***
Edip Akbayram sesinden sık sık “çok olun çocuklar, çok olun” şarkısını dinliyorum. Bu şarkıyı her dinlediğimde çocuk sevincinin, coşkusunun, umudunun, hayallerinin, düşlerinin göğüne kuruyorum masamı. Masa da masaymış ha diyorum Edip Cansever’i anarak.
İçimden umutla aydınlanan dizeler geçiyor. Şiirimizin devrimci, toplumcu şairlerinden A. Kadir’in ÇİÇEKLERİ UMUDUMUZUN şiirine odaklanıyorum:
Çok olun, çocuklar, çok olun,
yüzlerce olun, binlerce olun, onbinlerce.
Daha çok olun, daha çok olun,
yapraklar kadar, balıklar kadar çok olun.
Yine Edip Akbayram’ın seslendirdiği Nâzım........
© 9 Eylül Gazetesi
