menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

AKLA SIĞMAYANLAR

12 1
24.07.2025

Bendeniz, ne yazık ki, kaybolmaya yüz tutmuş, Türk Sanat Müziği âşıklarındanım.
Değişik makamlarda çok sayıda sevdiğim şarkılar bulunmaktadır.
Bunlardan bazılarını tam, bazılarını da yarım yamalak bilirim. Huşu içinde dinlerken, gözlerimi kapatır, sonsuz boşluğun muhteşem bu sükûnetinde, içime sindirerek, beynimde anlamlaştıracak terennüm de ederim.
Tabii gençken sesimiz, saçımız gibi biraz daha iyiydi, kolay nefes alıp verebiliyorduk. Şimdi, ben mi aldım, yoksa o mu zorla gelip verdi farkında değilim, geldiğim yaştan şikâyetçiyim; sesi de bozdu.
Bunun için, terennüm ederken yanımda olmamanızı öneririm.
Her nedense bilmiyorum, özellikle hüzzam makamındaki şarkılar, ruhumun derinliklerine o kadar nüfuz eder ve beni o kadar fazla etkiler ki anlatamam.
Hele Mayıs 2004’te 77 yaşında kaybettiğimiz Türk tanbur virtüözü ve bestekârı Ercüment Batanay gibi bir üstad, şarkı öncesi hani o insan ruhunun derinliklerine nüfuz eden sesi vardır ya! Yaylı tanburuyla bir de taksim yaptı mı, işte o zaman keyfe diyecek yoktur.
Hele ben: mest olmuş vaziyette, sanki baharda yeşil çimenlerde sırtüstü yatmanın verdiği bir rahatlık ve huzur vardır ya, herkes bilir, işte öyle oluveririm.
Ben şarkılar kadar canlı mahlukları da seven bir yapıdayım.
Gençliğimde çok sayıda rengârenk kanaryalarım vardı.
Nasıl öterlerdi, duymadan tahmin edemezsiniz.
Bir de dinlendiğini hissederse bir coşar ki, başka kelime bulamadım, delirtir sizi.
Bu sevgi etkisiyle olacak,
Bestesi ve güftesi şair Mustafa Nâfiz Irmak’ın Hicaz makamındaki
“Kanaryam güzel kuşum
Ben sana vurulmuşum”
şarkısını çok severim, zevkle dinlerim.
Hele bir de, yorumlayan Emel Sayın’sa yaklaşmayın yanıma…
Benim bu tutkumu bilen Tuzla........

© 9 Eylül Gazetesi