menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Akla sığmayanlar!

13 1
06.08.2025

Eskiden böyle her dakika dostlarla görüntülü, görünüşsüz konuşabilmek, yazışabilmek, dertleşmek yoktu.
Mektup yazılsa bir ayda ele geçerdi, cevap da işte bir bu kadar gecikirdi.
Teknoloji sayesinde işlem tersine döndü. Şimdi artık her dakika dağdan, bayırdan, evden, iş yerinden nerede bulunulabilirse oradan her an irtibat sağlanabiliyor.
Bu konfor sayesinde Ankara’daki kuzenime de yazılarımı günlük gönderiyorum, anında yapay zekâ gibi değerlendirmelerini gönderiyor.
Çok da yararlanıyorum.

Dün değişiklik yapmış.
Diyor ki: Bir kitapta okudum:
“Bütün ömrün boyunca koşarsın ama yetiştiğin sadece nasibindir.”
Bunu işle bakalım, neler yumurtlayacaksın.
Zor görev, bir de acımasız; ufacık bir hata yapsam silkeliyor.
Ses çıkarmadım, cevap da vermedim. Akşama kadar kafamda kurgu yaptım, gece de oturdum yazdım.

Bu cümle, insanın çabasıyla kaderi arasındaki ince dengeyi anlatıyor.
Ne kadar çalışırsan çalış, ne kadar plan yaparsan yap, sonuçta eline geçen şey sadece “nasibin” kadarı ile olabiliyor.
Tıpkı yaşam için kesin olan “Ne bir nefes fazla, ne bir nefes noksan” tanımlamasındaki gibi: “Ne fazla ne de eksik”, tamı tamına kadardır.

Zaten nasip; birinin önceden alnına yazılmış olduğuna inanılan pay, payına düşen şey demiştik.
Bu pay, bahttır, kısmettir, talihtir;
Günlük kazançtır, mutluluk, sevinç veren güzel şeylere erişmektir; velhasıl kavuşmak, ulaşmaktır; daha bir çok şeydir.

İnsan, ömrü boyunca bir yerlere yetişmeye, bir şeyleri başarmaya, bir hedefi yakalamaya çalışır.
Ancak bazen bunca gayretin sonunda elde ettiği şey, beklentilerinin çok altındadır.
İşte o anda kader, kısmet, nasip gibi kavramlar devreye girmiştir.
Bu söz de bunu hatırlatır — tabii inananlar için:
“Koşmak senin görevin, ulaşıp ulaşamamak Allah’ın takdiridir.”

İnsan, doğduğu andan itibaren görünmeyen bir yola koyulur.
Belki de zifiri karanlıkta adım atmak gibidir.
Bu yol, haritası eline verilmemiş bir rotadır.
Kimi zaman umutla, kimi zaman inatla, kimi zaman hayal kırıklığıyla adım atar insan, böylesine tarif edilen yolda.

Herkesin zihninde bir menzil vardır; ulaşmak istediği bir........

© 9 Eylül Gazetesi