“BİR YANGIN SICAĞINDA ÜŞÜTTÜNÜZ İÇİMİZİ...”
“Ülke, her anlamda yangın yeri; ateş düşmediği yeri de yakar!"
Günlerdir, ormandan yerleşim bölgelerine yayılan yangın; doğayı, insanları ve tüm diğer canlıları yok etmek için; cehalet ve duyarsızlık rüzgarını yanına alıp, cennet yalanına zam yapmak için; cehennemin şimdiden provasını yapıyor sanki!
Sayısız ağaç ve canlı öldü. Köyler ve kasabalar boşaltıldı.
Görevliler yaralandı.
Sular gözyaşı döktü.
Küller siyah bağladı.
Arsızlık ve vicdansızlık sürdü.
Gökyüzü tanıklığından utandı da, insanlar utanmadı!
Uzaktaki unutuşu ya da sırt dönmeyi anlamaya çalışabiliriz de; yangının yakınındaki çılgın eğlencelere yağan; can kokusuna, kül bulutuna, yaşam çığlığına, nasıl dayanır insan?
ÜLKE yanıyor.
Siyasi sahtekarlıkların sefaletle yarıştığı, insan ayarının bu kadar alçaldığı coğrafya, tarihinden bu kadar utanmadı!
Ölüm ve eğlence!
Cehalet ve duyarsızlık! Gösteriş ve çukur!
Şehvet ve zavallılık!
Hiçbir zaman bu kadar yarışmadı...
Tüm yangınlar, nedenlidir. Neden olan tüm kötülükleri ve cehaleti kaldıracağız.
Yeni bir ülke ve yeni bir dünya kuracağız...
........
© 9 Eylül Gazetesi
