menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Süleyman Demirel siyasette nasıl öne çıktı?

13 2
11.05.2025

1961 DEMOKRASİSİ DÖNEMİNİN BAŞAT SİYASİ AKTÖRÜ: DEMİREL

Bu yazımda 10 Ekim 1965’den 12 Mart 1971 muhtırasına kadar Süleyman Demirel’in siyaset serüvenine değinmek istiyorum. Türk siyasetinde Demirel’i 1971-1975 arasında başka rollerde görürüz. Yeniden başbakan olması ancak 1975’te gerçekleşecektir. Adalet Partisi , 1975-78 arasındaki Milliyetçi Cephe hükümetlerinde artık koalisyon ortağıdır. 1979-1980 arasında ise azınlık hükümeti kurmuştur. Bu nedenle Demirel’in iktidarı sınırlıdır. Koşullu başbakandır.

DEMİREL’İN ÖNÜNÜ AÇAN İKİ OLAY

Demirel’in siyasette iki şansı oldu. Biri 1964’de, diğeri 1993’te. Birincisinde Adalet Partisi Genel Başkanı emekli orgeneral Ragıp Gümüşpala İstanbul Lido Otel’de aniden öldü. Ortaköy’de. Gümüşpala İstanbul’a Senato 1/3 yenileme seçimleri nedeniyle gelmişti. O’nun ölümü parti başkanlığının boşalması demekti.

İkincisinde ise Özal öldü. Cumhurbaşkanlığı boşaldı. Hatırlanacağı üzere, 1989’da epey olaylı bir şekilde Çankaya’ya çıkmıştı. ANAP’ın oyları 1/5 e (!.80) düşmüş olmasına rağmen kendi meclis grubuna dayanarak cumhurbaşkanı seçilmişti. O da uzun bir uçak yolculuğundan sonra aniden öldü. Her iki vakada da boşalan makamlar Demirel tarafından doldurulacaktı.

ADALET PARTİSİNİN İLK SEÇİM BAŞARISI : 1963 MAHALLİ İDARELER

Ragıp Gümüşpala’nın genel başkanlığı sırasında parti, genel yerel seçimlerde başarılı olmuş, CHP ikinci sıraya düşmüştü. Türkiye tarihinde belediye başkanlarının ilk defa genel oyla belirlendiği bu seçimde İstanbul’u gerçekte AP adayı kazanmıştı. AP adayı kamu görevinden zamanında çekilmeden aday olmuştu. Bu hukuki bir hataydı. Seçim hukukuna aykırıydı. CHP’nin İl Seçim Kurulu’na itirazı haklıydı. Hukuka uygundu. Ama seçim sonuçları ilan edildikten sonra Adalet Partisi adayının mazbatasının iptali siyasi etik açıdan doğru değildi. CHP bu nedenle seçmen nezdinde seçimi kazanmış adayın mazbatasını -bir ayak oyunu ile- elinden almış duruma düştü. İl Seçim Kurulu Belediye Başkanlığı mazbatasını seçimi ikinci bitiren CHP adayı Haşim İşcan’a verdi. İşçan tanınmış eski bir valiydi. Çok sevilen ve sayılan bir belediye başkanı oldu. Ama göreve getiriliş biçimi AP’lilerin sürekli gündemde tuttuğu bir konu oldu. O aslında seçilememişti.

1961 seçimlerinden sonra yapılan bu ilk genel yerel seçimde diğer illerde benzer sonuçlar alınmıştı. AP’nin en büyük parti olduğu, CHP’nin gerilediği daha bu ilk seçimde belli olmuştu. (1963)

1964 SENATO 1/3 YENİLEME SEÇİMİ

Bu seçimde de Adalet Partisinin Yeni Türkiye Partisi ve Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi aleyhine büyüdüğü belli oldu.(7 Haziran 1964) Parti Lideri Gümüşpala’nın Ortaköy Lido Otelinde ölümünden hemen sonra yapılan seçimlerde Adalet Partisi gene başarılı oldu. P civarında oy aldı. 1.38 milyon. Örgütten sorumlu genel başkan vekili Bilgiç, parti başkanlığına vekalet etmeye başladı. Adalet Partisi 31 senatör kazanırken, CHP 19 senatörlük sınırında kaldı. Seçim C grubu illerde yapılmıştı.

BİR KOALİSYON: 1965 SEÇİM HÜKÜMETİ

Demirel 1965’te İsmet Paşa karşısında diğer partilerin hepsini bir araya getirerek seçime gitti. Kendisi sadece AP’nin genel başkanıydı. Henüz parlamentoda bile değildi. Suat Hayri Ürgüplü başkanlığında hükümet aslında Demirel tarafından kurulmuştu. Bu bir seçim hükümeti olacaktı. Başbakan Ürgüplü Kayseri Senatörüydü. Eğer Demirel parlamento üyesi olsaydı. Hükümet Demirel başkanlığında kurulurdu. Milletvekili veya senatör olmadığından Koalisyonun en büyük partneri sıfatıyla Başbakan Yardımcılığına getirildi. 10 Ekim 1965’e kadar Türkiye CHP’nin dışarda bırakıldığı bu hükümet tarafından yönetildi. Seçimler Demirel’in zaferi ile sonuçlandı. Demirel Başbakan oldu. Aynı günlerde ben Anadoluhisarı Yenimahalle’de Defterdar Mehmet Bey İlkokulu’na başladım.

DEMİREL-CEMAL GÜRSEL İLİŞKİSİ

Demirel, Adalet Partisine genel başkan seçildikten sonra son derece itidalli bir politika izledi. Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in güvenini kazandı. 1964 Kasımında (Kurultayda) partiye başkan seçilmesiyle Suat Hayri Ürgüplü hükümetinde parlamento dışından başbakan yardımcığına getirilmesi arasında çok fazla bir zaman geçmemişti.

Benim için çok önemli bir görsel Ürgüplü’nün Demirel’i Gürsel’e takdim edişidir. Bu genç mühendis pek yakında Türkiye’nin başbakanı olacaktır. 1965’te Adalet Partisi seçimi kazandığında Cemal Gürsel onu büyük bir iç rahatlığıyla başbakanlığa atayacaktır

Gürsel siyaseten epey çalkantılı geçen yıllardan sonra şundan emindi: O dar görüşlü “sabık” Demokratlardan biri değildi. Rövanş peşinde olmadığı belliydi. İktidar peşindeydi. Demokrat Partili seçmen tabanının 1957’de kaldığı yerden devam edeceği anlaşılmıştı. 50’lerde Menderes’in arkasında birleşen kitlenin istikrarlı bir şekilde çizgisini koruyacağı anlaşılmıştı. Türkiye’nin en geniş seçmen topluluğu anayasa oylamasından mahalli idareler seçimlerine kadar (1961-1963) nasıl davranacağını belli etmişti.

Demirel’in gençliği, hitabeti, mühendis zekası, Cemal Gürsel kimliğinde somutlaşan “devlet iktidarı” alanını dikkate alması olumlu yorumlandı. Bu kredi başbakanlıkkoltuğununa oturmasını kolaylaştırdı.

Demirel’in 27 Mayıs’ı, Senato’daki Milli Birlik Grubunu, ordudaki duyarlılıları dikkate alan tutumu, Gürsel’in hastalığı ve ABD’ye gönderilmesi sırasında daha da netleşti. Yeni cumhurbaşkanı seçiminde Demirel statüko ile uzlaşma yolunu tercih etti. Sunay’ı Çankaya’ya çıkarmak, aslında 27 Mayıs kadrolarını “sandık” karşısında nötralize etmek için bulunmuş akıllıca bir yoldu.

Demirel İsmet Paşa’nın da onayını alarak 12 Mart’a kadar kendine rahat çalışma imkanı sağlayacak olan Cevdet Sunay’ı Çankaya köşküne çıkardı.

1965 MİLLETVEKİLİ GENEL SEÇİMİ

1964 Kasımında yapılan AP Kurultayında gündem partiye yeni genel başkan seçimiydi. İnşaat Yüksek Mühendisi-Eski DSİ genel müdürü -Süleyman Demirel Sadettin Bilgiç karşısında açık ara seçimi kazandı. Zayıf başka adaylar da vardı. Ord. Prof. Ali Fuat Başgil ve Tekin Arıburun. Arıburun, 27 Mayısçıların görevden aldığı DP’ye yakın Hava Kuvvetleri Komutanı idi. Süleyman Demirel rakiplerini ezdi geçti. Demirel’e siyasi hayatının ilerleyen dönemlerinde Prof.Aydın Yalçın, Prof. Orhan Oğuz ve Kamran İnan da rakip oldular. Ama karşısında bir varlık gösteremediler.

1964 Kongresinin sonucu hiç şaşırtıcı değildi. 1965 seçimleri içinde aynı şeyi söyleyebiliriz. Nasıl Özal 1983 seçimlerini kazanmışsa,........

© 12punto