Gümrük Tarife Etkisi: Dünya ekonomisinde kritik viraj
Washington’daki ABD Hazine Bakanlığı’nın bahçesinde heybetli bir heykele rastlayabilirsiniz: Alexander Hamilton. ABD’nin Birleşik Krallığa karşı bağımsızlık savaşından sonra, 1789’da ABD’nin ilk Hazine Bakanı olarak 6 yıl hizmet veren, asker kökenli Hamilton başta viski olmak üzere içki ithalatına yüksek gümrük vergisi koymakla nam salmıştı. Hatta Alman korumacılığının teorisyeni Friederich List, ABD’ye gidip, yerinde bu vergi sistemini incelemişti.
Yaklaşık 250 yıllık aradan sonra yine ithalata verginin ekonomide bir numaralı konu olarak gündeme geldiğini gözlüyoruz. İktisat literatürü her ne kadar gümrük vergisini daha çok piyasayı bozucu, fakat devletin hazinesine yararlı yönüyle ele alsa da, bu işten tüketici ve üreticinin farklı açılardan etkilerini de teslim eder. Örneğin, tüketici dışardan gelen daha ucuz mallar yerine içerdeki yüksek fiyatlı mallardan daha az tüketmek zorunda kalır. Üretici, eğer iyi kullanabilirse, üretim maliyetini aşan fiyatlarla karşılaşarak, üretim ve kârını yükseltme olanağına kavuşabilir. Burada amaç hem bütçe açığını kapamak, hem de iç üretimi artırmak.
Sürekli olması mümkün olmayan gümrük tarifelerinin ticaret sepetiyle ağırlıklandırılmış küresel yıllık seyri aşağıdaki grafikte yer alıyor.
20’nci yüzyıla girerken yüzde 30’lara varan küredeki gümrük tarife oranları 1929 bunalımı ve İkinci Savaş’tan sonra hızla düşürülmüş. Fakat asıl........
© 12punto
