Türkiye'nin açmazı
İçinde bulunduğumuz ekonomik açmaz, hikayesi ile ilginç olduğu kadar, geleceği ile de tam bir açmaz koyuyor ülkenin önüne. Sorun anlık çözümü itibariyle güç olduğu kadar, ileriye matuf ekonomik planlamayı da güçleştirmektedir. Türkiye’nin sorunlarını, başta ekonomik kalkınma olmak üzere, istihdam oluşturma ve cari açık sorununa kalıcı çözüm bulmak şeklinde ortaya koyduğumuzda, iç denge ve dış dengenin sağlanması konularında tam bir açmazla karşı karşıya kaldığımız görülür. O zaman şimdi meselenin, yazı boyutunda, derinliğine dalalım.
Önce çözmemiz gereken meselelerden kalkınma sorununu ana konu olarak ele almamız gerekmektedir. Kalkınma meselesine yatırım meselesi olarak yaklaşım yapıldığında, konunun emek-yoğun alanlara yönelerek mi, yoksa sermaye yoğun alanlara yönelerek mi yürünmesi meselesinde, bir yanda dünyaya açılarak cari açık sorununa çare bulma, diğer yanda da istihdam oluşturma açmazı ile karşılaşıyoruz. Zira, birinci durumda kısmen de olsa dünyaya açılarak cari açık sorununa çare yaratılmaya yoluna girilebilirken, bu durumda iç denge, yani istihdam sorununa çözüm yaratılamamış olur. Tersi durumda ise, yani istihdamı sağlayacak emek-yoğun yatırım alana yönelindiğinde ise ihracat ürünleri içinde yüksek katma değerli ürünlerin oranı azalacağından cari soruna çare üretilmemiş olur. Görülüyor ki, cari açık ile istihdam sorunları birbirini dışlar konular olarak karşımızda çıkmaktadır.
Biraz da bu ikili açmazın derinliğine inildiğinde, ekonominin ekonomik kurallarla değil de, siyaset mantığı ile yönetilmiş olmasının sonuçlarıyla karşılaşıyoruz. Şöyle ki, Cumhuriyet’in kuruluşundan beri birkaç kez planlama yoluna gidilmiş, hatta beşer yıllık planlar yapılmış olmasına rağmen, hemen hemen bu planların hiçbirinin başarılı uygulanma şansının olmaması ve planların bir yana bırakılarak ülkenin siyasi fırsatçılığa........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein