Teğmenler için 'İddianame' yazdılar!..
Kara Harp Okulu’nun 30 Ağustos’taki mezuniyet töreni bittikten sonra kendi aralarında kılıç çatıp, Subay Andı’nı okuyan ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen teğmenlerden 5 ile bu kutlamaya müdahale etmedikleri gerekçesiyle 3 komutanın TSK’dan ihracı iktidar medyasını tatmin etmedi.
Görünen o ki, şimdi de teğmenler ve komutanlarının “hükümeti devirmeye teşebbüs ve halkı karşı karşıya getirme” suçlamalarıyla yargılanmaları için bastıracaklar.
Nereden mi çıkarıyoruz?
Bugün öğle saatlerinde Yeni Şafak Gazetesi’nin internet sitesinde yayımlanan makaleden.
“TSK’da disiplinin ötesinde bir tehdit: Yemin töreni olayı ve hükümete karşı planlanan provokasyon” başlığını taşıyan; “makale” denilen, ama yazanı meçhul sözkonusu yazı şu girişle başlıyor:
“Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), disiplin ve emir-komuta zincirine bağlılığıyla tanınan köklü bir kurumdur. Ancak 2024 yılında gerçekleşen yemin töreni sırasında yaşanan olay, sadece bir disiplin sorunu olarak değil, Türkiye’nin siyasi istikrarını hedef alan daha derin bir provokasyon olarak değerlendirilmelidir. Beş teğmenin yürürlükten kaldırılmış bir yemin metnini resmi törenin ardından okumaları, basın önünde organize bir eyleme dönüşerek hükümetin kamuoyu nezdindeki itibarını zedeleme girişimi haline gelmiştir. Bu makale, olayın perde arkasındaki sorumlulukları ortaya koyarken, teğmenlerin nasıl provoke edildiğini ve bu eylemin hükümete karşı nasıl bir siyasi araç olarak kullanıldığını analiz etmektedir.”
“FETÖ” döneminden beri iddianamelerin girişinde “analizler” yapıldığını belirtip devam edelim.
Bu girişin ardından “delillerin” sıralanmasına geçiliyor ve “Olayın planlı olduğuna dair işaretler” şöyle sıralanıyor:
- Defalarca Amirlerine Müracaat: Teğmenlerin yürürlükten kaldırılan metni okumak için defalarca amirlerine başvurmaları, bu eylemin bir kararlılık değil, sistematik bir meydan okuma olduğunu göstermektedir.
- Tören Öncesi Mesajlaşmalar: Teğmenler arasında yapılan yazışmalar, olayın spontane değil, önceden planlandığını ortaya koymaktadır. Bu mesajlarda, basının olduğu ortamda yemin okumanın daha etkili olacağına dair ifadeler yer almıştır.
- “Malazgirt Taburu Sahaya” Anonsu: Teğmen Ebru Eroğlu’nun törende yaptığı bu anons, olayın sembolik bir mesaj verme amacı taşıdığını ve organize bir yapı tarafından yönlendirildiğini düşündürmektedir.
- Ezberden Okunan Metin: Yemin metninin ezberden okunması, olayın önceden hazırlandığının ve bireysel bir tepki değil, toplu bir eylem olduğunun başka bir kanıtıdır.
Tüm bunların ardından da “Bu göstergeler, olayın basit bir disiplin ihlalinden öte, hükümeti zor durumda bırakmayı ve kamuoyu nezdinde siyasi bir tartışma yaratmayı hedefleyen bir eylem olduğunu ortaya koymaktadır.” suçlamasında bulunuluyor.
“Makale/İddianamenin” sonraki bölümlerine geçmeden önce o “suçlamalara” tek tek cevap verelim.
- Subay Andı’nı okumak için amirlerine defalarca müracaat etmişler. Söylendiği gibi 7 değil, birisi yazılı ikisi sözlü hepi topu üç müracaat var; ama “Sadece bir kez müracaat edilebilir” diye bir yasa mı var? Yapılan müracaat da; bu andın resmi törende okunması. Kabul edilmemiş, onlar da okumamış. Ortada bir “meydan okuma” olsa, izin verilmemesine........
© 12punto
![](https://cgsyufnvda.cloudimg.io/https://qoshe.com/img/icon/go.png)