Basit bir trafik kazasına ev hapsi... Niye mi?..
Son bir yıldır konuştuğumuz en meşhur trafik kazası, eski Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın kızı Fatma Zehra Kınık’ın yol açtığı kaza oldu.
1 yıl önce İstanbul’da yaşanan kazada Fatma Zehra Kınık, bir motosiklete çarptı. Motosikletin arkasında oturan 17 yaşındaki Batın Barlasçeki yaşamını yitirirken, motosikleti kullanan Yavuz Selim Öztürk ile kaldırımda sürüklenmeye devam eden motosikletin çarptığı Muammer Kızıl yaralandı.
Ölümlü kazada Fatma Zehra Kınık sadece bir gün gözaltında tutuldu ve adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Adli Tıp’ın da yüzde 100 kusurlu bulduğu Kınık hakkında “taksirle ölüme ve yaralanmaya sebep olma” suçlamasıyla 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi. Kınık’ın yargılanmasına başlandığında, duruşma basına ve izleyicilere kapalı yapıldı.
Nihayetinde Kınık, 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı, ama tutuklanmayıp adli kontrol tedbirlerinin devamına karar verildi. Bir de ehliyetine 2 yıl süreyle el konuldu.
Devamına karar verilen adli kontrol tedbirleri ise yurt dışı çıkış yasağı ve -artık kaç günse- karakola imza verme uygulamasıydı.
HEM GÖZALTI HEM EV HAPSİ
Bu kazayı hatırlatıp Fatma Zehra Kınık’a uygulanan adli kontrol tedbirlerini vurgulamamızın sebebi mi?
Ankara’da da o olaya rakip olacak bir kaza yaşandı da, ondan.
Anlatalım.
Olayın kahramanlarından birisi özel bir şirkette depo sorumlusudur ve dört kişilik ailesine bakmaktadır. Akşam mesai bitiminde evine gitmek üzere arkadaşlarıyla yola çıkar. Seyir halindeyken,........
© 12punto
