menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Aslolan LeMan’daki karikatürün son karesi

18 0
07.07.2025

O karikatürde iki tarafa karşılıklı yağan füzelerin öldürdüğü Muhammed ve Musa’nın kanatlanıp göğe yükselirken birbiriyle selamlaşmaları çizilmiş. Savaşın anlamsızlığını vurgulayan savaş karşıtı bir karikatür.

Karikatürü çizen Doğan Pehlevan da tasvir edilenlerin peygamberler olmadığını söylüyor. Kaldı ki, çizilen Hz. Muhammed de olsa peygamberi aşağılayan, alaya alan herhangi bir ifade yok orada. Savaşa rağmen dostça birbirlerini selamlayan peygamberler çizilmiş. İslami açıdan Hz. Muhammed’in çizimi eleştirilebilir, o da tartışılabilir. Ama çizim de portre değil bir siluet.

Kuşkusuz karikatür de eleştirilebilir, tepki gösterilebilir. Fakat LeMan’daki karikatüre gösterilen tepkiler barışçıl protestolar değildi. Sosyal medyada ölüm çığlıkları atanlar, Fransa’daki Charlie Hebdo karikatüristleri gibi cezalandırılmalarını isteyenler oldu.

İBDA-C uzantısı Büyük Doğu Akıncıları Derneği mensuplarının öncülük ettiği bir grup, derginin Beyoğlu’ndaki binasının önüne kadar sloganlarla yürüdü; kimileri binaya tırmanıp flama da salladı. Ama polis, şiddeti sadece izledi, bir kişiyi bile gözaltına almadı.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da LeMan’dan dört kişinin gözaltına alınma görüntüsünü paylaşarak polis şiddetini sergiledi. Saldırganlara da eylem alanı açıldı, şiddet kol gezdi caddelerde. Kanun, hukuk, insan hakları hak getire.

Maalesef iktidar medyası da LeMan’daki karikatür olayında aynı çizgiyi izledi. “Gazeteci; şiddeti haklı gösterici, özendirici ve savaşı kışkırtıcı yayın yapamaz”, yapmamalı. Ama Akşam, Hürriyet, Milliyet ve Yeni Şafak gibi gazeteler ve iktidar yanlısı televizyonlar, LeMan’a yönelik tepkileri haber yaparken, dergi bürosuna saldırıdan, ölüm sloganlarından, protestocu grubun saldırganlığından ve sergilediği şiddetten hiç bahsetmediler.

Yeni Şafak, “Mizah deyip kan kusuyorlar” ve “LeMan hep İslam düşmanıydı”, Türkiye “Dün Aziz Nesin bugün LeMan” ve “Alçak saldırıya öfke yağıyor”, Sabah “LeMan’ın sicili kabarık çıktı” gibi haberlerle şiddeti, saldırganlığı meşrulaştırmaya, haklı göstermeye çalıştılar. Sabah yazarı Nihat Hatipoğlu da artık nasıl baktıysa karikatürde “peygamberlerin terörist gibi gösterildiği”ni yazarak koroya katıldı.

Bir tek Yeni Şafak’ın sinema sayfasını hazırlayan Abdülhamit Güler, “Sinemayı Hz. Muhammed’den mahrum bırakmamalıyız” yazısında “çizilen Hz. Muhammed olmasa bile yanlış anlamaya açık olması ciddi sorun” diye yazarak mahallesinden farklı yaklaşım sergiledi.

LeMan’ın bürosunun basılması, derginin toplatılması, web sitesine erişim engeli getirilmesi, dört kişinin tutuklanması bile yetmedi iktidar yanlısı medyaya. Günlerce sürdürdüler yayınları.

Bunca gürültüye neden olan karikatürün hemen altındaki dördüncü kare gözden kaçmış olabilir. İki kişi sigara içerken sohbet ediyor; biri diğerine yakınıyor:

“Valla kanıma dokunuyo…Biz adam diil miyiz olm bu ülkede, bi bizi almıyolar”

Bu karikatür, memleketin halini yansıtıyor. Şimdi o karikatürün çizeri de tutuklu. O gece Leman bürosuna saldıran cihatçılara tepki gösteren akademisyen Aslı Aydemir de tutuklu. RTÜK de muhalif kanallar Halk TV ve Sözcü TV ekranlarını 10’ar gün kapatma kararı aldı.

Bunlara ilaveten CHP’li belediye başkanlarına yönelik operasyonlara tepki gösteren gazeteci arkadaşımız Timur Soykan da sırf sosyal medyadaki paylaşımı nedeniyle gözaltına alındı.

Gerçekten o son karikatür karesindeki gibi bir ülkedeyiz, bu gidişle içeriye girmeyen “muhalif”........

© 12punto