Sıra çoktandır bizdeydi, farkında değil misiniz!
İsrail, nükleer kapasitesini bahane edip İran'ı vurdu, Türk kamuoyu da hiç vakit kaybetmeden “sıra bizdeciler” ile “İsrail bize saldıramaz evvelallahçılar” olarak karpuz misali ikiye bölündü.
Haber kanallarında, sosyal medyada herkes meselenin bir yanından tutup çekiştiriyor.
İsrail'in İran'dan sonraki hedefi Türkiye mi olur?
Peşinen söyleyelim; İsrail hiçbir şart altında müstakilen Türkiye için bir tehdit teşkil etmez!
İsrail'i idare edenlerin -bu Netanyahu gibi ruh hastası bir faşist olsa bile - aklını peynir ekmekle yemediğini biliyoruz. Üstelik Türkiye ile ticaretini de sessiz sedasız bir güzel yürütüyor. Neden akamete uğratsın! O yüzden Türkiye'yi de hedefe koyup İran'a yaptığı gibi F-35'lerle vuracağını söylemek cehaletten değilse bile siyaseten içeriyi tahkim etmek içindir.
Boş yere atıp tutanları geçelim.
Ama arkasında hiç taviz vermeden duran Amerika söz konusu olduğunda orada hafifçe bir frene basmak lazım. Amerika için İsrail'in güvenliği kritik önemi haizdir.
Bunu biliyoruz.
Washington'daki stratejik oyun kurucuların Ortadoğu siyasetini bu çerçeve içinde kıymetlendirelim. Bölgedeki memleketlerin cümlesi Amerika'nın istediği kıvama gelip İsrail'in köpeksiz köyde çomaksız gezeceği bir iklim oluşacak ki, mesele nihayetlensin.
Geçen 25 yılda Irak, Libya, Suriye teker teker tehdit olmak çıkarıldı.
Geriye İran kaldı.
İsrail, önce Hamas ve Hizbullah'ı ortadan kaldırdı, İran'ın kolunu kanadını kırdı. Sonra da vurmaya başladı.
Burada şimdiye kadar cevabı muğlak kalan soru şu: İsrail'in başlattığı operasyonun siyasi amacı sadece İran'ın nükleer kapasitesini yok etmek mi yoksa Tahran'da bir rejim değişikliği sağlamak mı?
Eğer rejim değişikliği ise - öyle görünüyor - bunu Amerika'nın yıllardır itinayla besleyip büyüttüğü PKK ve türevleri olmadan yapamayacağını da biliyor. Tabii önce İran’ın toprak bütünlüğünün bozulması lazım. Suriye'den sonra burada Kürtlerin elde edeceği bir siyasi kazanım, Ortadoğu'da Amerika ve İsrail ile kayıtsız şartsız işbirliği yapacak Büyük Kürdistan'ın kurulması için kritik adım olur.
Onların zaviyesinden bakıldığında mesele önce Türkiye'de siyaseten bir noktaya gelmeli, böylece atılacak adımlar istenilen sonucu versin.
Şimdi burada durup bir nefes alalım, kaseti biraz geri........
© 12punto
