menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Asıl derdi İran'da rejim değişikliği!

20 1
previous day

İsrail, 13 Haziran'da saldırı için düğmeye bastığında ortaya koyduğu bahane, İran'ın nükleer kapasitesinden kaynaklanan varoluşsal tehdidi yok etmekti.

Ancak, Netanyahu'nun bu bahanenin ötesinde başka bir stratejik hedefi var:

İran'daki rejimi yıkmak!

Üstelik bunu saklama ihtiyacı da hissetmiyor.

Çıktı, “İran halkının, şeytani ve baskıcı rejimden kurtulması için ayağa kalkarak bayrağı ve tarihi mirası etrafında birleşmesinin vakti geldi” dedi.

Netanyahu'nun gönlünden geçenin bu olmasının çok ötesinde Amerika'nın İran'da rejim değişikliği için ayrıntılı stratejik planlama yaptığı sır değil.

Anlaşıldığı kadarıyla planın ana hatlarıyla şöyle:

İsrail, arkasına ABD'nin desteğini alıp Batılı ülkelerin “makul” kabul edebileceği bir bahaneyle günlerce, haftalarca belki aylarca İran'ı vuracak; ortaya çıkacak kaos içinde Kürtler, Azeriler, Sünni azınlık, monarşi taraftarları kaşınacak, büyük ayaklanmalar baş gösterecek, memleketin milli bütünlüğü ve siyasi birliği çatırdayacak, bu kargaşayla İran fiilen parçalanmanın eşiğine geldiğinde molla rejimi çökecek!

Memleketi uçurumun kenarından almak için Amerika ve İsrail'in desteklediği bir idare iş başına gelecek. Yeni bir anayasa, sözüm ona yeni bir sözleşme; “İranlı halklar”, “Demokratik Konfederalizm” filan gibi afili laflarla önce Kürtlere sonra Türkiye'nin ve Azerbaycan'ın desteğini almak için Tebriz civarındaki Azerilere özerklik verilecek, Suriye'deki gibi kantonlar ortaya çıkacak.

Zaten, PKK'nın İran kolu PJAK da tabiri caiz ise aç kurt gibi bekliyor.

Bir süre sonra bakacağız ki İran harita üzerinde bir bütün ama fiili olarak parçalanmış bir memleket haline gelmiş!

Tıpkı Irak ve Suriye'de olduğu gibi...

Belki, monarşi yeniden ihdas edilecek ve sürgündeki Prens Rıza Pehlevi Amerika'dan ayrılıp İran'a gelerek idareyi eline alacak.

Ciddi bir hazırlık içinde olduğu biliniyor.

Mesela, İsrail İran'ı vurmaya başladıktan hemen sonra sosyal medya üzerinden Dini Lider Ali Hamaney’e yüklenmiş, “Bu savaş İran ile İran milleti arasında değil; İslam Cumhuriyeti ile Hamaney arasındadır” diye bir açıklama yapmış, bununla da........

© 12punto