menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sanat galerisinde verilen özel yemek davetleri

34 1
latest

Galeri sahiplerinin çoğu sanatın gelişmesi açısından önemlidir, bence özelikle bir tanesi bu işin tarihinde çok önemlidir. Pablo Picasso onun için “Dünyanın en güzel kadının portresi bile onun kadar fazla çizilmemiştir,” demişti. Böyle konuşmuştu ama tabii ki Picasso da onun bir portresini çizmişti. Picasso dışında Cezanne, Renoir, Rouault, Bonnard, Forain de onun portresini yapmışlardı. Bütün bu önemli ressamların portre çalışması için kendilerine seçtikleri kişinin adını verdiğimde eğer sanat tarihçisi değilseniz, büyük ihtimalle “O da kim?” diye düşüneceksiniz. Evet, Picasso’nun dediği gibi dünyanın en güzel kadınından bile daha fazla portresi çizilen bu adamın adı Ambroise Vollard idi.

Ünlü bir ressam bir kişinin portresini çizdiğinde diğer ressamlar da kendilerinin daha güzelini yapabileceklerini göstermek için hemen harekete geçerler. Nitekim Vollard durumunda da bu olmuştu. Hatta Picasso, Vollard ile ilgili konuşmasında “Benim onu çizdiğim kübist portrem herkesinkinden iyidir,” de demişti. Vollard’ın bu kadar fazla portresi olmasının bir nedeni bu olmakla birlikte diğer bir nedeni daha var. Ve o neden, o dönemde toplumdaki değişimi ve sosyal dinamiği anlamak için çok daha önemli.

***

1890’larda aristokrasinin sanatın yönü ve sanatçılar üzerine belirleyici olma gücü azalma sürecine girmişti. Bu süreçle birlikte kamunun sahip olduğu ve ünlü ressamların eserlerinin sergilendiği salonların önemi de azalmaya başlamıştı. Sanatçıları korumak ve eserlerini sergilemek için, eski sistemin yerine sanat ürünlerine ticari olarak bakan galeri sahipleri ortaya çıkmaya başlamıştı. Ne kadar ünlü olurlarsa olsunlar ressamların para kazanmaları bu galeri sahipleri ile iyi geçinmelerine bağlıydı. Vollard da döneminin en etkili galeri sahiplerinden bir tanesi olduğundan Picasso dahil bütün ünlü ressamlar onunla aralarını iyi tutmak için onun bir portresini çizmişlerdi.

***

Vollard sanat işine hayli genç yaşta girmiş ve piyasadan ucuza topladığı resimleri kendisine ait bir galeride sergileyip satmaya başlamıştı. Ticari ilkesi ucuza alıp pahalıya satmaktan ibaretti. Ama o ve onun gibi insanlar sayesinde bugün bildiğimiz anlamıyla bir sanat ürünleri piyasası oluştu ve sanatçılar da iyi para kazanmaya başladılar.

Dönemde sanat zevki de değişim içindeydi. Aristokrasinin sanatın üzerinde gücü olduğu dönemlerde zevkler daha çok klasik diye tanımlanabilecek resimdeydi. Ancak galerilerin güçlenmeye başladığı dönem, avangard diye tanımlanabilecek yeni stilleri, yenilikleri denemek isteyen ressamların da ortaya çıktığı dönemdi. Nitekim daha sonra resim sanatı dünyasında devrimci bir etki yapacak kübizm........

© 10 Haber