menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yeşil Vatan da vatandır!

11 1
04.07.2025

Londra’dan çaresizce bakıyorum memlekete. Ekranlar alevler içinde.

Çeşme, Urla ve Karaburun’daki avucumun içi gibi bildiğim yaşam alanları cayır cayır yanarken; yalnızca ormanlar değil, vicdanlar da kül oluyor.

İçim, sadece dumandan değil, duyarsızlıktan da yanıyor.

Gözlerimin önünde bir kıyı şeridi tükeniyor…

Sadece ağaçlar değil, nefesimiz, geleceğimiz, tarımımız, yerel hayat tarzımız sistemli biçimde aşınıyor.

Daha geçen hafta karşı kıyıdaki Sakız Adası da aynı şekilde yanıyordu. Evet, her yangının ardında kasıt olmayabilir; ama hiçbirinde sorumluluk yok demek de vicdanla açıklanamaz.

Bazı yangınlar gerçekten de:

•Aşırı sıcaklar, düşük nem, rüzgâr,

•Kontrolsüz atılmış bir izmarit,

•Ya da arızalı bir elektrik hattı gibi nedenlerle çıkabiliyor.

Ancak bu nedenler, kayıtsızlığı ve hazırlıksızlığı meşrulaştırmaz.

“Yeşil Vatan” bilinci gelişmiş olsaydı, bu yangınların çoğu ya hiç çıkmaz ya da etkisi bu denli yıkıcı olmazdı.

Ege’nin yanan yamaçlarının çoğu, zaten uzun süredir “ranta açılmak” istenen alanlardı.

Yangınların ardından o bölgelerde hızla imar planları devreye alınıyor, “turizm yatırımı”, “rezidans alanı” veya “alternatif kalkınma bölgesi” olarak yeniden tanımlanıyor.

Üstelik tam bu sırada, TBMM’de zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasına olanak tanıyan yasa değişikliği geçti.

Bu yalnızca........

© 10 Haber