menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Rüşvet ve Yolsuzluğun Normalleştiği Bir Düzen: Nasıl Geriye Çevirebiliriz?

19 0
03.09.2025

Türkiye’de rüşvet ve yolsuzluk, artık toplumsal ve siyasal yaşamın ayrılmaz bir parçası hâline gelmiş durumda. Küçük “bahşişlerden” milyarlarca liralık kamu ihalelerine uzanan bu kirli döngü, ekonominin temeline dinamit koyuyor. Çünkü ekonomideki bütün dengeleri sarsıyor, düzeni bozuyor, ahlaki değerleri yerle bir ediyor ve iş dünyasında öngörülebilirliği ortadan kaldırıyor.

Üretimden, teknoloji geliştirmekten, yeni finans kaynakları yaratmaktan ziyade rantın beslediği bir sektör öne çıkıyor. Çalışarak, yenilikçi ürünler geliştirerek ilerleyenler değil; rüşvet ve yolsuzlukla kısa sürede servet edinenler toplumun gözünde “başarı” sayılıyor. Lüks yaşamlarıyla magazin gündemine giriyor, hayranlık uyandırıyor, hatta rol model oluyorlar.

Bu da genç kuşaklara tehlikeli bir mesaj veriyor: “Çalışarak değil, çarkın parçası olarak yükselirsin.”

Ekonomi bu çarkın içine çökerken, yatırımcı güveni hızla azalıyor. Uluslararası yatırımcılar rüşvet ve yolsuzluğa bulaşmak istemiyor. Uluslararası sözleşmelere uyan, kendi ülkesinin denetim mekanizmalarına hesap veren şirketler Türkiye’de iş yaparken tedirgin oluyor. Bulaşmak istemeyenler ise kendilerine daha cazip, daha öngörülebilir pazarlar arıyor.

Böylece Türkiye, karşılaştırmalı üstünlüğünü kaybederek küresel rekabette aşağıya doğru itiliyor.

Bu yalnızca içeride değil, dışarıda da olumsuz algı yaratıyor. 2024 itibarıyla Transparency International’ın Yolsuzluk Algı Endeksi’nde Türkiye 180 ülke arasında 107. sırada.

Bu, şimdiye kadar görülmüş en düşük performanslardan biri. Artık birçok Orta Doğu ve Afrika ülkesiyle aynı çizgide anılıyoruz.

Türkiye OECD’nin Rüşvetle Mücadele Konvansiyonu’na taraf. Aynı şekilde kara paranın önlenmesi konusunda da uluslararası sözleşmelere imza atmış bir ülke. Yakın zamanda FATF gri listesinden çıkmamıza rağmen, kara para konusunda hâlâ olumsuz bir imaj var.

Bu tablo hem içeride hem dışarıda güveni aşındırıyor, yeni yatırım çekemiyor, insanların çalışma şevkini kırıyor.

Singapur: 1960’larda Singapur da ciddi yolsuzluk sorunlarıyla boğuşuyordu. Bugün ise dünyanın en temiz yönetimlerinden biri olarak biliniyor. Bunu sağlayan, üst........

© 10 Haber