Ortadoğu’da Yeni Bir Fay Hattı: Masada mı Haritada mı Olacağız?
Ortadoğu bir kez daha yangın yeri. Ama bu defa alevlerin sadece bölgeyi değil, küresel düzenin temel taşlarını da yakma ihtimali var. İsrail’in İran’a yönelik üst üste gelen askeri operasyonları, ABD’nin doğrudan sahaya inmesi, Hürmüz Boğazı’nda yeniden yükselen gerilim… Hepsi, bölge tarihindeki en sarsıcı kırılma eşiklerinden birini işaret ediyor.
Dahası, bu kez Beyaz Saray’da Trump var. Geri döndü. Ve daha ilk altı ayında dünya siyasetinin dümenini yine hızla ve kökten çevirmeyi başardı.
Trump’ın stratejik önceliği aslında başından beri belliydi:
“Ortadoğu’dan çekilelim, Avrupa’yı kendi haline bırakalım, asıl oyun yeni supergüç olma yolundaki Çin’e karşı oynanmalı.”
Obama döneminden miras kalan bu yaklaşım, “Pivot to Asia” adıyla NATO doktrinlerine bile girmişti. Çünkü Washington’a göre asıl meydan okuma, Pasifik’te yükselen Çin gücüydü. Ancak gerçekler planları bozar.
İsrail’in İran’ı nükleer silah geliştirmeden durdurma kararlılığı ve Tahran’ın buna misillemesi, ABD’yi yeniden sahaya çekti.
Washington, İran’ın Natanz ve Fordow’daki tesislerini vurdu.
Tahran ise Katar’daki Al-Udeid Üssü’ne ve Irak’taki Amerikan hedeflerine füze gönderdi.
ABD, Çin’le hesaplaşmak isterken yeniden Ortadoğu bataklığına saplandı.
Ve Çin, bu fırsatı değerlendirmek için sabırla izliyor.
Bu tablo, Rusya için de faydalı: Ukrayna’da nefes almak için İran cephesinde ABD’yi oyalamak Moskova’nın işine geliyor.
İran, doğrudan savaşa girmeden........
© 10 Haber
