menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Namuslu Salata, Namuslu Din, Namuslu İş ve Namuslu Yaşam

17 0
monday

Yunanistan’dan dönen Türklerin çoğu aynı gözlemi dile getirir:“Yemekler çok lezzetli, fiyatlar makul — ve kimse seni kazıklamıyor.”

Türkiye’de ise şüphe duygusu hiçbir zaman uzak değildir. Bir restoranda menüye bakarken, taksimetreyi izlerken, kasabın tezgâhında ya da mağazadaki etikette hep aynı soru belirir: “Acaba kazıklanıyor muyum?”

Bu fark yalnızca ekonomiyle değil, din, gelenek ve tarihten süzülen ahlaki kodlarla da ilgilidir.

Yunan salatası basit bir tabak aslında: domates, salatalık, soğan, biber, feta peyniri ve zeytinyağı. Değeri gösterişinden değil, sahiciliğinden gelir. Eğer domates bayatsa, peynir ekşimişse, zeytinyağı acımışsa o salata artık “namuslu” değildir.

Yunanistan’da dürüstlük uzun süredir Ortodoks öğretisi, aile terbiyesi ve vatandaşlık eğitimiyle içselleştirilmiş. Kazıklamak yalnızca yasa dışı değil, aynı zamanda günah ve yüz kızartıcıdır. Adalarda ailelerin kendi şapellerini inşa edip bakımını yapmaları da bu samimiyetin işaretidir.

Ne var ki kurumsal kilise, sahip olduğu servet ve siyasi nüfuz nedeniyle sıkça eleştirilir. Genç Yunanlılar resmî dinden uzaklaşsalar da gündelik yaşamda sahiciliği değerli görmeye devam ederler.

İslam da aynı ilkeleri yüceltir. Özünde helal kazanç, kul hakkına saygı ve dürüstlük vardır. Peygamber’in ölçü ve tartıda hile yapan tüccarlara öfkesi,........

© 10 Haber