menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hayatın Üç Döngüsü Arasında Seyahat: Go-Go, Slow-Go ve No-Go

21 0
23.08.2025

Lipsi adasının dingin limanında, Calypso restoranının masasında oturuyoruz. Önümüzde Cotswolds viskileri, yanımda onun üreticisi Donald Szor, eşi Kathi ve kızları Emily … Denizin tuzlu kokusu, adanın huzurlu sessizliği ve içten bir sohbet eşlik ediyor geceye. Donald, kadehini kaldırıyor ve belki de hayatın en yalın özetini yapıyor:

“Hayatın üç döngüsü var: Go-Go, Slow-Go ve No-Go. Ama unutma, her evrede dolu dolu yaşamak gerekir. Hatta bazen, altmışında bile yeniden Go-Go yıllarına dönmek, o enerji ve cesareti göstermek şarttır.”

O an düşündüm: Hayat, düz bir çizgi değil. Bazen hızlanıyor, bazen yavaşlıyor, bazen duruyor. Asıl mesele, hangi evrede olursak olalım, yeniden hızlanma cesaretini gösterebilmek.

Gençlikten orta yaşa kadar uzanan bu dönem, enerjinin sınırsız göründüğü yıllardır.

•Kariyer basamakları tırmanılır, iş kurulur, risk alınır.

•Seyahatler yapılır, yeni diller öğrenilir, uykusuz gecelerde projeler üretilir.

•Sağlık, tükenmez bir sermaye gibi görülür.

Atatürk’ün 57 yıllık ömrüne bir imparatorluğun çöküşünü ve bir Cumh uriyet’in kuruluşunu sığdırması, Go-Go yıllarının en parlak örneklerinden biridir.

Sadun Boro’nun genç yaşta dünya denizlerine açılıp “böylesi yok” diyerek Gökova’ya yerleşmesi de aynı dönemin cesaretini yansıtır.

Ama bu yıllardaki en büyük yanılgı, bu temponun hep süreceğini sanmaktır.

Genellikle 60’lardan itibaren başlayan bu........

© 10 Haber