Devletin Parası Halkın Parasıdır
Türkiye’de devletin yaptığı yatırımlar çoğu kez “lütuf” gibi sunuluyor. “Devlet yaptı, devlet baba verdi” sözlerini her gün duyuyoruz.
Oysa unutulan temel gerçek şudur: Devletin kasasındaki para, halkın ödediği vergilerden ve alın terinden oluşur. Yani helalinden bizim paramızdır.
Bunu ne iktidar anlıyor, ne de halk. Dışişlerindeyken göğsümüzü gere gere “Biz hükümetin değil, devletin memuruyuz; kararnamemizi cumhurbaşkanı yani devletin başı imzalar” derdik. Ve de ona göre hareket ederdik.
Hükümetler seçimle gelir, seçimle gider. Devletin kurumları ve misyonu ise kalıcıdır. Ama Türkiye’de hâlâ bu iki kavram birbirine karıştırılır. Kimi dönemlerde yargı, yürütme, medya ve devlet kurumları tek merkezden kontrol edilmeye başlanır. Bu da hem şeffaflığı hem hesap verebilirliği zedeler; otoriterliğin zeminini hazırlar.
Gerçek demokrasilerde vatandaş bilir ki devletin yaptığı her yatırım kendi vergisiyle, kendi katkısıyla ve kendisi adına alınan kredilerle finanse edilir. O nedenle de hesap sormaktan çekinmez. Cebindeki paraya gösterdiği özeni, devlete verdiği paraya da gösterir.
Türkiye’nin kamu maliyesi bugün çarpıcı bir tablo sunuyor:
•2024’te merkezi yönetim bütçe açığı 1,65 trilyon TL’ye ulaştı. Bu, millî gelirin yaklaşık %6’sına karşılık geliyor.
•2025’in ilk yarısında borç faiz ödemeleri 1,2 trilyon TL’yi buldu.
•Toplam kamu........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d