29 Ekim 1923: Bir Gece Değil, Bir Bilinç Sıçraması
Bugün 102 yaşında olan Cumhuriyet, sadece bir rejim değil; bir zihniyet devrimidir.
Ama çoğu zaman 29 Ekim 1923 gecesini tarih kitaplarında kuru bir cümleyle okuruz: “Türkiye Cumhuriyeti ilan edildi.”
Oysa o cümlenin ardında bir çağın bütün çelişkileri, korkuları, umutları ve hesapları saklıdır.
Birinci Dünya Savaşı biteli beş yıl olmuştu.
Avrupa haritası darmadağındı:
İmparatorluklar çökmüş, monarşiler yıkılmış, ideolojiler sahneye çıkmıştı.
Rusya’da Bolşevikler yükseliyor, İtalya’da Mussolini yürüyordu.
Almanya Versailles’ın aşağılayıcı şartları altında öfkeyle kaynıyordu.
Demokrasi kırılgandı, barış yorgundu, insanlık tükenmişti.
Tam bu dönemde, Osmanlı’nın külleri arasında genç bir lider çıkıp “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” dedi.
Bu söz sadece İstanbul’daki saraya değil, Batı dünyasındaki tüm otoritelere meydan okumaydı.
1923 Türkiye’si askeri zaferin değil, yorgun bir bilincin ürünüdür.
Ülke nüfusu 13 milyondu; erkeklerin çoğu savaşlarda yitirilmişti.
Şehirler harap, ekonomi çökmüş, okuryazar oranı yüzde 5’in altındaydı.
Devletin ordusu vardı ama kurumu yoktu.
Memleket adeta “devletleşmeyi” yeniden öğrenmek zorundaydı.
Mustafa Kemal Paşa bu tabloyu bütün çıplaklığıyla görüyordu.
Cumhuriyet ilanı, bir........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d