menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Türkler neden sevilmiyor?”: Algı, Gerçek ve İmaj Mücadelesi

12 9
20.09.2025

Yukarıdaki keskin soru kaba bir genelleme gibi gelebilir.

Ama buna ikna edici bir yanıt aramak yalnızca sosyolojik merak değil; uluslararası ilişkilerde yolumuzu aydınlatacak stratejik bir ihtiyaç. Çünkü ülkeler, bireyler gibi duygularla değil; algılarla, imajlarla ve çıkar hesaplarıyla karşı karşıya geliyor.

Kimse kimseyi sevmek zorunda değil. Diplomasi tarihini biraz kurcaladığınızda, dostlukların değil çıkarların kalıcı olduğunu görürsünüz.

Ancak kalıcı önyargılar ve olumsuz imajlar, yalnızca psikolojik bir gölge değil; ekonomiden siyasete, güvenlikten kültüre kadar gerçek maliyetler yaratan bir engeldir. Bir ülkenin en büyük düşmanı bazen ordular değil, zihinsel bariyerlerdir.

Önce dürüst olalım: Bizim de hoşlanmadığımız uluslar var. Tarih boyunca yaşanan savaşlar, göçler, kırılmalar ve güncel politikalar nedeniyle mesafeli durduğumuz toplumlar az değil.

Dolayısıyla mesele “herkes birbirini sevsin” gibi romantik bir beklenti değil. Asıl mesele, önyargının nefret ve güvensizliğe dönüşmesi; işte o zaman ilişkiler zehirleniyor, gelecek ipotek altına giriyor.

Türklere yönelik algı coğrafyaya göre değişiyor.

Afrika sokaklarında, Ortadoğu’nun çarşılarında, Pakistan’ın üniversite kantinlerinde Türkiye’ye dair sıcaklık hissedebilirsiniz. Somali’de, Sudan’da, Etiyopya’da ya da Fas’ın Marrakeş çarşısında bir taksicinin ağzından duyacağınız “dost ve kardeş Türkiye” sözleri, yalnızca siyasi değil insani bağların da yansımasıdır.

Bu yakınlığın arkasında TİKA’nın projeleri, insani yardımlar, sağlık ve altyapı yatırımları bulunuyor.

Batı’da ise tablo daha karmaşık. Osmanlı mirası, göç dalgaları, 1915 olaylarına dair anlatılar, son yıllarda yaşanan siyasi krizler… Hepsi üst üste biniyor.

Kimi zaman, en modern ürününüzü bile “Made in Turkey” etiketiyle pazara sokmakta zorlanıyorsunuz. Çünkü zihinlerdeki tortular, mallardan daha ağır geliyor.

Çin’de uzun süredir ihtiyat hâkim. Ne sıcak dost ne de açık rakip. Doğu Türkistan’daki baskı politikaları nedeniyle gönül bağları........

© 10 Haber