“Cennet Ülkemiz” mi, Yoksa Cennetten Bir Parça mı?
Bizim memlekette sık duyduğum bir cümle vardır: “Bizim ülkemiz cennet, dünyada böylesi yok!”
Elbette ki Türkiye olağanüstü bir ülkedir.
Gerçekten de sahillerinde, dağlarında, ovalarında ve tarih kokan şehirlerinde insana nefes aldıran bir güzellik vardır.
Ama gelin dürüst olalım: dünyada cennet gibi başka yerler de var.
Hatta bazıları, bizim “cennet köşelerimiz” dediğimiz yerlerin çok daha iyi korunmuş, daha estetik, daha duyarlı halleri.
Karadeniz’in yeşili, Ege’nin mavisi, Akdeniz’in güneşi, Marmara’nın tarihî dokusu…
Hepsi olağanüstü birer doğa harikası.
Ama biz, ne yazık ki bu güzellikleri insan eliyle tahrip etmeyi, çirkinleştirmeyi, hoyratça tüketmeyi başardık.
Sanki bu topraklar bize ait değilmiş gibi davranıyoruz.
Betonla doğayı kapatıyor, tarihî dokuyu yok sayıyor, estetiğe değer vermiyoruz.
Oysa doğa, bizim en kadim mirasımızdır.
Bir ülkenin gerçek zenginliği ne yer altındaki madenlerinde, ne gökdelenlerinde saklıdır;
ağaçlarının gölgesinde, denizinin berraklığında, insanının zarafetinde yatar.
Ve dünyada bu zarafeti koruyan, doğayla insanın hâlâ el ele yaşadığı birçok yer var.
İşte dünyanın dört bir yanından 9 gerçek cennet köşesi:
1.Yeni Zelanda – Güney Adası
Dağların göllere indiği, göllerin gökyüzünü yansıttığı bir doğa mucizesi. Sessizliğin bile sesi var burada.
2.Norveç – Fiyortlar Bölgesi
Su, taş ve ışığın bir senfoni gibi buluştuğu yer. Her manzara, Tanrı’nın elinden yeni çıkmış gibi.
3.İtalya – Toskana
İnsan eliyle güzelleştirilmiş doğanın sembolü. Zeytinlikler, bağlar, taş........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d