menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Ben Olmasam Sen Bir Hiçtin” Yanılgısı

18 0
09.10.2025

İnsanın en sinsi yanılgılarından biri, bir başkasının varlığı üzerindeki etkisini “yaratma”yla ve vazgeçilmez olmakla karıştırmasıdır. Bu yalnızca özel ilişkilerde değil; siyasetten iş dünyasına, aileden devlete kadar her alanda büyümenin önünü tıkayan derin bir zihinsel tuzaktır.

Hepsinde olmasa da kadınların bir bölümünde şu sözlere benzer bir duyguya sıkça rastlarız:

“Ben olmasam sen bir hiçtin. Seni ben yarattım. Neyin var neyin yoksa benim sayemde. Evini ev, işini iş yaptım.”

Bu sözlerde azımsanamayacak bir gerçeklik payı var. Kadınlar çoğu zaman görünmeyen emekleriyle, sabırlarıyla, sezgileriyle ve çok yönlü becerileriyle bir hayatın kurulmasında belirleyici rol oynarlar. Bir insanın ayakta kalmasında, başarıya ulaşmasında ve iç dengesini bulmasında eşinin katkısı inkâr edilemez.

Ama bu katkı bir süre sonra bir “sahiplik iddiası” hâline dönüşürse, ilişki zehirlenir. Karşımızdaki insan artık özerk bir birey değil, bir “eser” ya da “borçlu”ya indirgenir. Sevginin ve ortak yürüyüşün yerini narsistik bir bakış alır: “Ben yaptım, sen benim eserimsin.”

Bazen gözlemlerimde görüyorum; kadın beş parmağında beş marifetle hayatı döndürürken, erkek dağınık ve beceriksiz kalıyor. Böyle bir tabloda “sen bir hiçtin, ben olmasam” cümlesinin neden dillendiğini anlamak zor değil. Belki de bu baskın tavır erkeği zamanla edilgenleştiriyor. Sonuç değişmiyor: ilişki bir ortaklık olmaktan çıkıyor, bir sahiplik alanına dönüşüyor.

Bu yanılsama sadece kadınlara özgü değil. Erkeklerin önemli bir kısmı da aynı söyleme sığınır:

“Ben olmazsam sen bir hiçsin. Sana her şeyi ben sağlıyorum.........

© 10 Haber