menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yapay zeka ile nükleer silah birbirine ne kadar benziyor?

39 1
10.08.2025

Herhangi bir atomu alıyorsunuz, ona dışarıdan nötron yağdırmaya başlıyorsunuz. Bir süre sonra o atomu bir arada tutan gücü yeniyorsunuz ve atom kendi nötronlarını kaybetmeye başlıyor. Yeterince kaybettiğinde de başka bir atoma dönüşüyor.

Bilim insanları, “atomu bölmek” denen bu olayı ilk olarak 1930’larda başardılar. Bunu başardıklarında hemen atom bölünürken ortaya çıkan enerjiyi de hesapladılar ve gözlerine inanamadılar.

Bu muazzam enerji, eğer sürdürülebilir bir yöntem bulunursa, dünyanın enerji sorununa çözüm olabilirdi. “Sürdürülebilir yöntem”den kasıt, başlangıçta dışarıdan nötron verilse bile reaksiyon bir başladı mı, bunun artık kendi kendine devam etmesinin sağlanmasıydı. Buna “zincirleme reaksiyon” diyoruz.

Acaba zincirleme reaksiyonu sağlayacak bir atom var mıydı? Türlü çeşitli denemelerden sonra uranyumun uygun atom olduğu kesinleşti. İlk zincirleme reaksiyonu, artık ABD’ye göç etmiş olan İtalyan fizikçi Enrico Fermi gerçekleştirdi.

Ama o sırada atomu bölme çalışmaları çoktan “Dünyanın enerji sorununu çözmek”ten başka bir şeye dönüşmüştü: Atom bombası yapmak.

Fizikçilerin hiç değilse bir bölümü, ortaya çıkardıkları bu yeni doğa gücünün savaş amacıyla kullanılmasından son derece endişeliydi. Bu endişelerine rağmen gece gündüz çalışıyorlardı, çünkü bir yandan da Nazi Almanyası aynı bombayı yapmak için çalışıyordu. Üstelik o işlerin başında herkesin büyük saygı duyduğu bir fizikçi, Werner Heisenberg vardı.

“Kötülerin eline geçeceğine iyilerin eline geçsin” düşüncesi, atom bombası bağlamında böyle ortaya çıktı. Almanya gibi Japonya da atom bombası fikrine gelmişti ve çalışıyordu. Ama ne Almanya ne Japonya bu işe ABD’nin ayırdığı muazzam kaynağı ayırdı, savaş sonunda anlaşıldı ki Almanya atom bombasından çok uzaktaydı ama bir nükleer enerji santralı yapmayı başarmıştı, Japonya’nın çalışmaları ise sadece teoride kalmıştı.

Geçen hafta burada yapay zeka mühendislerin bir nevi dini inancı olan ve “Effective alturism” (Etkili Özgecilik) olarak adlandırılan felsefi inancı anlatmaya çalışırken konu buraya geldi.

Yapay zekayı ortaya çıkaran mühendisler, atom bombasını yapan fizikçilerden farklı olarak, doğada olmayan bir gücü ortaya çıkardıklarını düşünüyorlar. Bu güç, giderek hızlanan bir oranda büyüyor ve “Kötülerin eline geçeceğine önce biz iyiler yapalım” anlayışı işte o “Etkili Özgecilik”i ortaya çıkarıyor........

© 10 Haber