menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Nasrettin Hoca’nın eşeği misali: Faiz neden yüzde 43?

21 41
25.07.2025

Ak Parti’ye ve Cumhurbaşkanına yağ çekmek için yapılanlar dahil bütün ama bütün siyasi anketlerin bize söylediği basit bir şey var: Bu hafta sonu bir Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak olsa, Tayyip Erdoğan’ın umabileceği en iyi sonuç seçimin ikinci tura kalması olabilir.

Anketlerin biraz meşrebine göre Tayyip Erdoğan’ı uzak ikinci gösterenleri de var, yakın birinci gösterenleri de ama gerçek değişmiyor: Erdoğan seçimi ilk turda kazanamıyor.

Oysa Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş gibi adayları daha ilk turda kazanacak gösteren anketler var ama dediğim gibi hiçbir anket Erdoğan’ı birinci turda silip süpürür göstermiyor.

Erdoğan, seçimi kazanmak için ümitli olmasını sağlayacak tek bir şey var: Yeniden ve hızlı bir ekonomik büyüme dönemine geçmek.

Erdoğan bunu 2023 seçimi öncesinde yaptı. Hepimizin geleceği pahasına bir ekonomik serap yarattı ona Nurettin Nebati ve Şahap Kavcıoğlu ve Erdoğan bu serap etkisi ve rakibinin fecaati sayesinde kıl payı seçimi aldı.

Ama Erdoğan seçim kazansın diye yaratılan ekonomik serap, Türkiye’de Cumhuriyet tarihinin görmediği büyüklükte bir servet transferine neden oldu. Bugün zenginlikleri paçalarından akan geniş bir kesim var ülkemizde; her gün her yerde onları görüyorsunuz.

Peki papaz bir daha pilav yer mi? Aynı ekonomik serap bir kez daha yaşatılabilir mi? Evet, yaşatılabilir, bu mümkün.

Ancak 2023 Haziran ayından beri uygulanan ekonomi politikaları o yönde değil. Tam tersine, Türkiye’nin o seçim ekonomisi dönemi nedeniyle alt üst olan makro dengelerini yeniden kurmayı ve en önemlisi enflasyonu indirmeyi hedeflediğini söylüyor bu politikalar.

Enflasyonu engellemek için yapılan başlıca iş ise ekonomiyi soğutma, büyümeyi durdurmasa da yavaşlatma sonucu yaratan politikalar.

Şirket iflas haberlerinin artması boşuna değil. Kamu işçisine verilen ve zaten yetersiz bulunan zam teklifinin bile geri çekilmesi de boşuna değil.

Ekonomi yavaşladı, muhtemelen daha da yavaşlayacak. Uzun yılların en zor yaz aylarını yaşıyor şirketler dünyası.

Dün Merkez Bankası Para Politikaları Kurulu, politika faizini yüzde 46’dan yüzde 43’e düşürdü. Enflasyonun yüzde 35 olduğu, önümüzdeki hafta açıklanacak temmuz enflasyonuyla enflasyondaki düşüşün bitip yeniden yükselişin başlayacağı görülürken Merkez Bankası’nın faizi 300 baz puan birden düşürmesi, tek kelimeyle sorumsuzluk aslında.

Ama düşürmeyip de ne yapacak? Banka, piyasanın genel beklentisi 250 baz puanlık faiz indirimiyken el altından bir iletişim kampanyası ile faiz indiriminin daha düşük, örneğin 200 baz puan olabileceğini piyasaya duyurdu ama anlaşılan bu........

© 10 Haber