Diyelim ki bir etnik grup, Türkiye’den ayrılıp kendi devletini kurmak istiyor…
Bu köşede dün çıkan yazıda yer alan ‘Demokratik eşitlik’ ve ‘Demokratikleşme’ kavramları anlaşılan bazı okuyucuların kafasını karıştırmış, “Ağzınızdaki baklayı çıkartın” demiş hatta bazıları.
Aslında kullandığım kavramların açıklamaya gerek duymadığının düşünmüştüm, demek kaygılı okuyucular açısından bunları açıklamam gerekirmiş, hata benim.
‘Demokratik eşitlik’ten ve ‘Demokratikleşme’den kastım şuydu: Düne kadar PKK’nın silahlı mücadeleyle, terör yaratarak savunduğu siyasi fikirlerini bundan böyle siyaset sahasında ve barışçıl yöntemlerle savunmasına, onları dile getirip o fikirlerin arkasına taraftar toplamaya çalışmasına izin vermek…
Bu fikirlerin en uç olanı hiç kuşkusuz Türkiye’yi bölmeye çalışmak, yani Türkiye’den toprak ve nüfus kopartıp kendi devletini kurmak.
PKK hala bunu savunuyor mu bilmiyorum ama ben bunu bir farazi uç örnek olarak tartışmak, açıkçası bu fikre katılmayanların sinir uçlarının duyarlığını denemek istiyorum.
PKK yalnız değil. Dünyada başka terör örgütleri de ülkelerini bölmeyi, kendi “halk”larını ayırıp yeni bir devlet kurmayı savundu, bunun için teröre ve şiddete başvurdu.
Bu örgütlerin Türkiye açısından en bilinenleri İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu IRA ve Bask ülkesinin bağımsızlığı için savaştığını söyleyen ETA idi. Daha az bilinen iki örnek ise Keşmir’de ve Filipinler’in bir bölgesinde hala varlığını sürdüren, müslümanların ayrı bir devlet kurmasını savunan örgütler var. Ama biz bize daha fazla benzediğini düşündüğüm IRA ve ETA örneklerine bakalım.
IRA, aslında 1915’te İrlanda adasının güneyinin Birleşik Krallık’tan ayrılıp bağımsız bir devlet olmasını sağlayan örgütün adı. Ama bağımsızlık sırasında ülkenin ikiye bölünmesini, Kuzey’deki İngiltere ile birlik yanlısı Protestanların ayrı kalmasını kabul etmişti bu örgüt.
Bu kabul yüzünden IRA içinde bölünme yaşandı, Kuzey’in de Güney’le birlikte bağımsız ve bir cumhuriyet olması, yani Birleşik Krallık’tan ayrılması gerektiğini söyleyenler şiddeti bir siyaset aracı olarak kullanıp mücadelelerine devam ettiler. Ta ki 1998’e kadar.
O tarihte İngiltere ile yapılan ‘Hayırlı Cuma’ anlaşması sonrası IRA’nın silahlı kanadı kendini fesh etti, örgütün siyasi partisi Sinn Fein içinde siyasi mücadeleye başladı. 27 yıl oldu, zaman zaman Sinn Fein Kuzey İrlanda’da iktidar da oldu ama henüz Kuzey ile Güney birleşmedi, Oysa Sinn Fein bu siyasi hedefini savunmayı sürdürüyor.
1998’deki ‘Hayırlı Cuma’ anlaşması Kuzey İrlanda’da düne kadar kendi gettolarında yüksek duvarlar arkasında yaşayan, buldukları her fırsatta........
© 10 Haber
