menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

65 yıl arayla tarihin tekerrürü: Demokrat Parti’nin tahkikat encümeninden Ak Parti’nin kayyımlarına…

48 8
04.09.2025

Çinli yazar Liu Cixin‘in dünya çapında olay yaratan üç ciltlik Üç Cisim Problemi adlı bilim kurgu roman serisinin ikinci kitabı ‘Karanlık Orman’ adını taşır.

‘Karanlık Orman’ şu anlama gelir: Evrende bütün uygarlıklar genişlemek isterler ama sonunda evrenin kaynakları sınırlıdır. O yüzden belirli bir seviyeye gelen her uygarlık, diğer uygarlıklardan şüphe duyar ve işini şansa bırakmamak için daha büyümeden o uygarlığı yok etmeye çalışır. O yüzden evren içinde herkesin avcı ve aynı anda av olduğu kocaman bir karanlık ormana benzer.

Bu karamsar bakış açısını benimsersiniz benimsemezsiniz o ayrı bir mesele, ama dünyamızın 40’lı yıllardan beri geliştirdiği “oyunlar teorisi” tam da bu karşılıklı güvensizlik durumları içindir. Herhangi bir alanda tek bir tane kötü niyetli, diğerlerini yok etmeye uğraşan aktörün varlığı bütün o alanı güvensiz ve herkesin birbirini yok etmek için fırsat kullandığı bir alana çevirmeye yeter.

Bu vahşi, daima savaş halinde olmayı gerektiren durumu “insani” bulmayan uygarlığımız, zaman içinde bir arada karşılıklı güven içinde yaşamanın bazı temel kurallarını geliştirdi. O kurallara bugün “hukuk” adını veriyoruz; hepimiz bizi ve sahip olduğumuzu iddia ettiğimiz özgürlüklerimizi kısıtlayan bir dizi kuralı kendi isteğimizle benimsiyoruz, bu kurallara uyulmadığı zaman bizi cezalandırması için bir üst otoriteyi (devleti) yetkilendiriyoruz ve bu sayede bir arada yaşamaya devam edebiliyoruz.

Türkiye’de bu bir arada yaşamanın temel anlaşması olan hukuk düzeni bugün çok ciddi bir tehdit altında.

Hayır, cinayet işlemeyi tümüyle cezasız bırakan, hırsızlığa ses çıkarmayan bir sistematik düzenden söz etmiyoruz henüz ama daha vahiminden söz ediyoruz: Söz konusu hukuk düzenini ayakta tutmakla görevli siyasi otoritenin kendi hukukundaki bozulmayı konuşuyoruz.

Devleti yöneten siyasetçiler hukuku kendi güçlerini sürdürmek için bir araç haline getirdiğinde, sadece “meta siyaset” dediğimiz siyasetin üzerinde yapıldığı zemini bozmuş olmuyorlar, ülkenin topyekûn hukuk........

© 10 Haber