menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Seks çok iyi taa ki duygusal bağ kurduğum ana kadar

23 0
21.06.2025

Değerli okurlarım,

Yaklaşık 3 yıldır her cumartesi sizden gelen soruları yanıtlıyorum…

Kimi zaman kalbinize dokundum, kimi zaman siz benimkine…

Her bir mektubunuz, ilişkilerin, arzuların, kırgınlıkların ve umutların ortak dili oldu.

O kadar çok soru birikti ki!

İçlerinden seçtiğim 100’ü aşkın en özel mektubu ve yanıtlarımı artık bir kitapta topladım:

“Yatağın İki Ucu”

Ve bu kitabın en kıymetli parçalarından biri de, sevgili babam — duayen ürolog ve androloji uzmanı — Prof. Dr. Halim Hattat’ın kaleme aldığı içten sunuş yazısı oldu.

Bu köşeyi bana açan 10 Haber ailesine ve desteğini her zaman hissettiren İsmet Berkan’a da gönülden teşekkür ederim.

Bu özel seçki artık raflarda.

Sizlerle buluşturmaktan büyük mutluluk duyuyorum.

***

Merhaba İrem Hanım, ben 32 yaşında bekar bir erkeğim. Şu an 5 aydır birlikte olduğum biri var — başta casual başladı, ama sonra bir şeyler değişti. Seks çok iyi, birlikteyken çok gülüyoruz, tatillere gidiyoruz falan ama geçen gün bana şöyle dedi: “Ben artık biriyle duygusal bağ kurmadan seks yapamıyorum.” Ve ben orada kalakaldım. Çünkü ben de tam tersiyim. Duygusal bağ kurduğum an, elim ayağım çekiliyor. Sanki birine gerçekten bağlanırsam, seks artık performans gibi oluyor, içtenliğini yitiriyor. Peki biz ne yapalım?

Değerli Okurum,

Öncelikle bir şeyin altını çizelim: Kimse cinselliği “tek bir formatta” yaşamak zorunda değil. Ama duygusal bağla seks arasında bu kadar ters yönlerde savruluyorsanız, bu sadece bir libidodan ibaret değil — bu, iki farklı “bağlanma stilinin yatakta dansı” demektir.

Senin yaşadığın, çoğu zaman kaygılı-kaçınan bağlanma modelinin cinsel yansıması.

Duygusal yakınlık seni iyi hissettirmek yerine “sıkışmış” hissettiriyor olabilir. Çünkü içten içe şu korku çalışıyor olabilir: “Seversem, kaybederim. Yaklaşırsam, özgürlüğümü kaybederim.”

Bu durumda yakınlık, bir tehdit gibi kodlanıyor. Bu yüzden bağlanınca performans artıyor gibi değil, baskı artıyor gibi oluyor. Partnerin ise daha çok “bağ kurmadan haz alamam” noktasında duruyor — bu da çoğu zaman güven temelli bağlanma ihtiyacının bir yansıması. Yani onun için çıplaklık, önce duygusal bir soyunmayı gerektiriyor.

Peki ne yapmalı? Açık açık konuşun. Bu, “sen duygusal, ben tensel” gibi basitleştirilmiş etiketlerin ötesine geçmeli. İkiniz de neden böyle hissettiğinizi anlamaya çalışın. Amaç sınır koymak değil, sınırları tanımak. Bazen bağ kurmak istemeyen biri, kendini ilişkide yavaş yavaş sabote etmeye başlar. Bunun farkında olun.Birlikte terapi düşünün. Özellikle biri bağ istiyor, diğeri kaçıyorsa, bu döngü “kedi-fare oyunu”na dönebilir. Ve inanın, sonunda ne kedi mutlu olur ne........

© 10 Haber