menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dün akşam Şam’dan gelen fotoğraflara bakarken sordum: Acaba o iki kişi bu karelerde var mı?

190 0
29.08.2025

Yeni Suriye Rejiminin resmi haber ajansı SANA dün sabah çok dikkatimi çeken bir haber geçti.

Eminim bu haber en az benim kadar Türk İstihbaratının da dikkatini çekmiştir.

Haber şuydu:

“Suriye Savunma Bakanı Tümgeneral Murhaf Ebu Kasra, Silahlı Kuvvetlere bağlı askerî birimlerin komutanlarıyla bir araya gelerek, yürürlükteki askerî planların sahadaki uygulanma süreci ve gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu.”

İlk bakışta rutin bir resmi haber gibi görünüyordu.

Ancak haberde öyle bir cümle vardı ki, son günlerdeki gelişmeleri yakından takip eden bir insanın dikkatinden kaçacak gibi değildi.

Çünkü bu cümle, konuyu biraz bilen bir insan için, bunun öyle çok sıradan bir toplantı olmadığını apaçık anlatıyordu.

O cümleyi haberden aynen aktarıyorum:

“Savunma Bakanı Ebu Kasra, askerî disiplinin korunmasının, operasyonel hazırlığın artırılmasının ve ordu personelinin moralinin yüksek tutulmasının önemine dikkat çekti.”

Anahtar üç kelime şunlardı:

“Askeri disiplinin korunması…”

Haberde ayrıca toplantıdan 5 kare de fotoğraf verilmişti.

O fotoğraflardaki kişileri bu anahtar cümleye bağlayınca, bu toplantının ne olduğunu çözdüm.

Ancak fotoğraftaki kişilerle ilgili kafamda bazı sorular oluştu.

Bence bu sorular El Şara yönetiminin gelecekte dünyaya ve Türkiye’ye vereceği imaj açısından önemliydi.

Önce, “Bu karelerdeki üniformalı ve sakallı kişileri ben bir yerden hatırlıyorum” dedim.

Türkiye’de gördüğüm bazı fotoğraflarda gördüğüm insanlara benzettim.

Sonra Sedat Ergin’in geçen hafta Oksijen Gazetesinde yazdığı makalede anlattığı çok kritik ve önemli bilgiler aklıma geldi.

Bu toplantı kesinlikle, o makalede anlatılan iki raporda sözü edilen vahim olaylarla ilgiliydi.

Geçen Mart Lazkiye’de Alevilere, geçen ay da Suveyda’da Dürzi’lere karşı yapılan saldırılarla yani.

Gelin şimdi Ergin’in yazısında anlattığı raporlara bakalım.

Geçen Mart ayında Suriye’nin Lazkiye şehrinde girişilen saldırılar sırasında 1400’den fazla insan hayatını kaybetti.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi oy birliği ile bunu kınama kararı almıştı.

Gerisini Ergin’in yazısından aktarıyorum:

“Avrupa Birliği bu olaylar karşısında kuvvetli bir tavır sergilemiştir. AB’nin hükümetler kanadı olan Konsey, 28 Mayıs tarihinde bazı silahlı grupları ve aynı zamanda liderlerini yaptırım listesine almıştır. Gerekçede, sivillere karşı başvurulan şiddetin “mezhepsel bir içerik taşıdığı” belirtilmiş, yargısız infazlar ve işkence olaylarından bazı gruplar sorumlu tutulmuştur.”

İşte asıl sorun bu noktada başlıyor.

Kimdi bu “Yargısız infaz ve işkence olaylarından sorumlu tutulan gruplar?”

Bu raporda ilk defa bu sorumlu........

© 10 Haber