menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Dev dünya şirketleri İsrail’le soykırım ekonomisi kurdu”

18 5
13.07.2025

Bozayı da şırayı da severim. Ortaokul-lise yıllarında taze kavrulmuş leblebiyle boza içmek, sonra da üstüne bir bardak şıra yuvarlamak, çakırkeyif ve mutlu bir baş dönmesiyle sonuçlanırdı.

Geçen haftalarda Netanyahu’nun Trump’ı Nobel Barış Ödülüne aday göstereceğini açıklaması ve orada burada ikisinin yan yana fotoğraflarının sürekli yayınlanması, zihnimde “bozacının şahidi şıracı” (istihbarat elemanları bunu nasıl İngilizceye çevirirdi acaba) sözünün yankılanmasına ve hafiften bir mide bulantısına yol açtı.

Birkaç gün önce ABD, Birleşmiş Milletler özel raportörü Francesca Albanese’ye yaptırım uygulayacağını açıkladı. Biliyorsunuz bu yaptırımlar çok çeşitli olabiliyor. Mesela sizi yaptırım uygulayan ülkeye sokmuyorlar, o ülkede mal varlığınız varsa üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunmanızı engelliyorlar, o ülkenin bankalarında paranız varsa donduruyorlar vs.

Yaptırımın sebebi, Albanese’nin geçen hafta BM’e sunduğu son raporunda, dünyanın dev şirketlerinin Gazze soykırımına ortak olarak, İsrail’le birlikte bir işgal ve soykırım ekonomisi oluşturduklarını açıklaması. Albanese geçen yıl da, İsrail’in Gazze işgalini bir soykırıma dönüştürdüğünü rapor etmişti.

Francesca Albanese (soyadı yanıltmasın ana-baba İtalyan), 1977 İtalya doğumlu bir hukukçu ve insan hakları uzmanı. İtalya’da Pisa Üniversitesi’nde hukuk okumuş, Londra Üniversitesi Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları bölümünde İnsan Hakları Hukuku üzerine yüksek lisans yapmış. Halen Georgetown Üniversitesi’nin Uluslararası Göç Araştırmaları Enstitüsü’nde araştırmacı öğretim görevlisi. Demokrasi ve Kalkınma İçin Arap Rönesansı adlı sivil kuruluşta da göç ve zorla yer değiştirme konusunda kıdemli danışman.

Albanese, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi tarafından, Mayıs 2022’de 3 yıllığına, işgal altındaki Filistin topraklarında insan hakları ihlalleri özel raportörü olarak atanmış. Konsey, bu yıl Mayıs ayında Albanese’nin görev süresini uzatmış. Albanese ilk raporunda BM’ye üye devletlere İsrail’in Gazze’yi işgalini ve ırkçı politikalarını durdurmak için bir plan geliştirmeleri uyarısında bulunmuş. 7 Ekim 2023’teki Hamas saldırısına misilleme olarak İsrail ordusu Gazze’ye girdiğinde ise Gazze’deki Filistinlilerin etnik temizlik riski ile karşı karşıya olduklarını belirtmiş.

İsrail yanlısı çeşitli kuruluşlar, göreve başladıktan çok kısa bir süre sonra Francesca Albanese’yi hedef tahtasına yerleştirmişler; itibarsızlaştırmak için verip veriştirmişler. Ama bozacıyla şıracının yandaşları asıl gürültüyü Albanese’nin geçen yıl (Mart 2024) BM’e sunduğu raporda “Gazze’de soykırım eşiği aşıldı” demesi üzerine koparmış. Geçen hafta yayınladığı (Temmuz 2025) son raporunda dünyanın dev şirketlerinin İsrail’le birlikte bir soykırım ekonomisine ortak olduklarını söylemesi ise bardağı taşırmış ve ABD’nin yaptırımı ile sonuçlanmış. Önce güncel rapora bakalım:

Temmuz başında BM İnsan Hakları Konseyi tarafından yayınlanan Albanese’nin, “İşgal Ekonomisinden Soykırım Ekonomisine” başlıklı raporu yenilir yutulur cinsten değil.

Raporun sonuç bölümü meselenin özünü ortaya koyuyor. Bu bölümde, Gazze’deki yaşam yok edilirken ve Batı Şeria giderek artan bir saldırı altındayken, soykırımın birçokları için kâr ürettiği, bu nedenle de devam edeceği vurgulanıyor. Filistin topraklarının silah üreticileri ve büyük teknoloji şirketleri için yeni teknolojilerin test alanına dönüştüğü belirtilerek, bu alanda, sınırsız arz ve taleple, denetlenmeden, hesap vermeden özel ve kamu şirketleriyle bunların yatırımcılarının özgürce kar ettiğinin altı çiziliyor. Soykırımı yürüten, besleyen ve mümkün kılan bu ekonomi bir “ortak suç girişimi” olarak niteleniyor.

Raporda söylenen şu: İsrail on yıllardır Batı Şeria ve Gazze’de Filistinlileri yerlerinden etmek ve onların yerine İsraillileri yerleştirmek için çalışıyordu. Bu çerçevede, İsrail hükümeti, insanların topraklarından koparılması, evlerin, okulların, hastanelerin, eğlence ve ibadet yerlerinin yıkılması, işgal edilen alanlara yerleşim birimleri inşa edilmesi, bu yerleşim birimlerine alt yapı götürülmemesi, işgal edilen topraklardaki tarım ürünlerinin toplanması, doğal kaynakların çıkarılması ve bunların satılması, Filistin nüfusunu baskı altında tutacak takip ve tanıma teknolojilerinin temin edilmesi, savaş boyunca askeri elektronik teknolojilerin, uçak, roket, diğer silah ve mühimmatın sağlanması ve........

© 10 Haber