Renk, insanın en kadim yol göstericilerinden biridir. Yalnızca gözümüze değil, bilinçaltımıza da hitap eder.

Bir mekânda, bir tabakta, bir kıyafette ya da bir kozmetik ürününde gördüğümüz renkler, farkında olmadan zihnimize mesajlar gönderir. Bu mesajlar bazen iştahımızı kabartır, bazen güven duygusu uyandırır, bazen de yanlış seçildiğinde bizi rahatsız eder.

Renk, en doğru haliyle bir markayı taçlandırır; yanlış kullanıldığında ise bütün emeği gölgeler.

•Kırmızı: Enerji, tutku, hareket. Doğru kullanıldığında iştah açar, dikkat çeker, özgüven verir. Ama fazlası saldırganlık ve gerginlik yaratabilir.

•Mavi: Güven ve huzur. Bankaların, sağlık kuruluşlarının sıkça tercih etmesi bu yüzden. Ancak aşırı mavi soğukluk ve mesafe hissi uyandırabilir.

•Yeşil: Doğa, tazelik, sağlık. Gıda markaları ve organik ürünlerde güven oluşturur. Ama yanlış tonlar “bayatlık” ya da “hastalık” çağrışımı yapabilir.

•Siyah: Asalet, güç, prestij. Modada ve lüks markalarda çok güçlüdür. Fakat fazla kullanıldığında kasvet ve karamsarlık verir.

•Beyaz: Saflık, temizlik, güven. Kliniklerde ve sanat galerilerinde çok doğru bir seçimdir. Ancak yanlış mekânda soğuk, steril ve ruhsuz algısı yaratabilir.

•Sarı: Neşe, enerji, dinamizm. Doğru oranda canlılık verir; fazlası dikkat dağıtır, huzursuzluk yaratır.

•Bir........

© 10 Haber