Bir Kitap Gibi Hediye
Bazı hediyeler vitrinde olmaz.
Kurdeleye sarılıp köşeye konmaz.
Onlar, fısıltıyla hazırlanır; bir hayatın en derin yerinden çıkar, kalbin en ince yerine yerleşir.
Rayka Şenbay ile tanışmam beş yıl öncesine dayanıyor.
Kliniğimize gelen, enerjisi yüksek, ışığıyla ortamı aydınlatan, sempatik bir kadın…
Onu her gördüğümde benzer bir sahneyle karşılaşıyordum:
Hızlı adımlarla içeri girmek, işlemini tamamlamak ve ardından kliniğin cafesinde laptopunu açıp Zoom toplantısına dalmak…
Ekranın karşısında bir proje anlatıyor, notlar alıyor, arada kahvesinden yudumluyordu.
O temposu, o odaklı hâli, o koşturması… ister istemez merak ettiriyordu.
Benim huyum değildir, durup dururken “Ne iş yapıyorsunuz?” diye sormak.
Ama bir gün, merakıma yenildim:
“Raykacığım, ne kadar yoğunsunuz… Ne iş yapıyorsunuz?”
Ve o an… pat!
Karşımda işine âşık, işini oyun gibi severek yapan bir kadın duruyordu.
Gözleri ışıldayarak anlattı: Ortakları Yael Alalu ve Nazlı Ongan ile birlikte kurdukları yaratıcı stüdyoyu…
Adı Salon Couture........
© 10 Haber
