Sevgili günlük…
6 Mayıs, Berlin
Sevgili Kanat’ın (Akkaya) tavsiye ettiği Circus Hotelde kalıyorum. Kahvaltı için aşağıya lobiye indim. Dün olduğu gibi cam kenarındaki masama yerleştim. Kısa süreliğine de olsa aynı masada oturmak, aynı köşeden yoldan geçen bisikletlileri, arabaları ve kaldırımda yürüyenleri izlemek, kısacası kendime bir rutin yaratmak iyi geliyor bana.
Birkaç gündür Berlin’deyim. Yürümek, tramvaya ve metroya binmek, uygun fiyata ve buna rağmen lezzetli kahvemi içerken elimdeki gazetenin sayfalarını karıştırmak kendimi tekrar yaşıyor gibi hissetmemi sağlıyor. Arnavutköy’deki hayatımdan şikayetçi değilim elbette. Ama orada, Doorstep adlı kahveciyi merkeze alarak kendimize yarattığımız küçük dünyanın içine sıkışıp kaldığımızı, nefes almakta zorlandığımı şimdi daha iyi anlıyorum. Elbette bu yalnızca nostaljik bir duygu da olabilir benim için. Yıllarca Basel’de yaşayıp tekrar benzer bir hayatı bir Avrupa şehrinde, Berlin’de yeniden kurmaya yaklaştığımdan olsa gerek.
Oğlum biraz evvel hızla kahvaltısını yaptı ve okuluna yollandı. Dün gece uzun........
© 10 Haber
