menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

HAYVANLAR MAHKEMESİ KURULDU

5 0
09.06.2024

Ülkede onca sorun varken…

Kamuoyunda "sokak köpekleri düzenlemesi" olarak da bilinen tasarıya ilişkin gelişmeler ardı ardına geliyor….

Memlekette ekonomi patlamış, faizler uçmuş, işsizlik roket hızında konuşulan sorun hayvanlar…

Oysa sokak havanları ve genel olarak hayvanlar çocukluğumuzun masal kahramanları değil mi?

Çalışma odam da KAĞAN BORAN için de çocuk kitapları rafı yaptırdık, içinde masallar-çocuk hikayeleri ve havan dostlarımız var…

Çocuklara okuma sevgisi kadar, hayvan sevgisi de aşılamalıyız. Belki de bunu başarabilirsek çoğu şeyi kazanma için fırsat yaratırız.

Kıssadan hisse bu hikâye hepimize!

Hayvanlar Mahkemesi

Sabaha bir saat kalmış. Neredeyse gün ışıyacak. Elimde kalem, önümde kağıt, gözlerim kapanıyor, başım göğsüme düşüyor.

Bir duman içinde kalıyorum. Sonra kendimi bir ormanda buluyorum. Bikaç geyik:

İnsaaan, insaaaan…. Koşun kardeşler, burada bir insan var!.. diye bağırıyor. Ormanın içinden, her ağacın arkasından bir hayvan çıkıyor. Bir çift ayı üstüme yürüyor. Ana ayı,

İşte, işte… diye bağırıyor, yavrularımı kurşunla vuran bu alçak!..

Bir koç, boynuzlamak için geriliyor. İri kazlar tıslayarak bana koşuyorlar. Arkama dönüp kaçıyorum. Ormanın içine dalıyorum. Bütün hayvanlar arkamdan koşuyorlar:

Tutun… Yakalayın… İnsan kaçıyor, yakalayın…

Ama onlar benden hızlı koşuyorlar. Soluk soluğa yaşlı bir meşe ağacının dibine düşüyorum. Meşe dallarını bir kamçı gibi bana vurarak, arkamdan koşan hayvanlara bağırıyor.

Koşun kardeşler koşun!.. İnsan denilen alçak işte burada. Koşun da şunun işini bitirin. Bu alçaktan ben de çok çektim. Baltayı eline alır, benim soyumu sopumu da keser. Gelin burada!..

Başıma üşüşen hayvanlar beni yakalıyorlar. İki kurt beni aralarına alıp, sürükleye sürükleye götürüyor. Öteki hayvanlar da arkamızdan bana hınçla bağırarak geliyorlar. Ormanın içinden bir meydana çıktık.

Mahkeme kurulsun!.. diye bir ses yükseldi.

Beni getiren kurtlara,

Beni yiyecek misiniz? diye sordum.

Kurtlar,

Kanunda suçunun cezası neyse, o olacak!.. dedi.

Ormanda kanun olur mu? diye sordum.

Her yerin kendine göre kanunu var, dedi. Şimdi hayvanlar mahkemesi kurulup, cezan verilecek.

Alanın ortasına kütüklerden bir kürsü kurdular. Sanık yerini de yaptılar. Alan, bir mahkeme salonu oldu.

Kürsüdeki jüri başkanı kart bir öküzdü. Üyeler de, besili bir katır, gözlüklü bir fil, bir de uzun bıyıklı bir devekuşu. Savcı yerinde bir papağan vardı. Pireden deveye kadar bütün hayvanlar da dinleyici yerlerini doldurmuştu. Zabıt katipliklerini şişman bir inekle, bir bıldırcın yapıyordu. Mübaşirlik işini gören horoz ötmeye başladı:

Adem Aleyhisselam oğlu insanoğlu insaaaan…

Sesimi çıkarmayınca,

Adem Aleyhisselam oğlu konuşan hayvaaan!… diye bağıdı.

Üstüme alınmadığım için hiç oralı olmadım. Beni getiren kurtlardan biri kolumu dürttü:

Hadi yürüsene!..........

© Yurt


Get it on Google Play