menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bir Amerikan Devi, On Türk Devine Bedel mi?

17 1
30.10.2025

ABD teknoloji devi NVIDIA dünyada 5 trilyon dolar değerini açan ilk şirket oldu. Türkiye’deki en büyük 10 şirket topamının 35 katı. Dünya da değişiyor, oyunun kuralları da. (Foto: Wikimedia Commons)

Rakamlar bazen kelimelerden daha çok şey anlatır. Türkiye’nin en büyük on şirketi; on Türk devi diyelim, QNB Finansbank, ASELSAN, Garanti BBVA, ENKA, Koç Holding, Türk Hava Yolları, TÜPRAŞ, Ford Otosan, BİM ve İş Bankası, toplamda yaklaşık 141,5 milyar dolar piyasa değerine sahip.
Kulağa etkileyici geliyor olabilir.
Fakat dünyaya baktığımızda tablo dramatik biçimde değişiyor: NVIDIA, tek başına 5 trilyon dolar değere ulaşan ilk şirket oldu.
Yani bir Amerikan teknoloji devi, Türkiye’nin ilk on devinin toplamından otuz beş daha büyük.
Bu sadece bir ekonomik büyüklük meselesi değil; aynı zamanda güç, güven, inovasyon ve vizyon farkı.
Piyasa değeri, bir şirketin geleceğe dair inancın parasal karşılığıdır.
Bu inanç, küresel ölçekte Amerika’nın teknoloji devlerine akarken, Türkiye’de hâlâ sanayi, banka, enerji ve inşaata dayalı bir ekonomik mimari hüküm sürüyor.

Dünyanın ilk 10 devinin, dev şirketinin toplam piyasa değeri yaklaşık 25 trilyon dolar.
Listede NVIDIA, Microsoft, Apple, Alphabet, Amazon, Meta, Broadcom, Tesla, TSMC ve Berkshire Hathaway yer alıyor.
Bu 10 şirketin toplam değeri, Türkiye’nin 2024 yılı gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYH) yaklaşık 40 katı.
İlk beş sıradaki şirketlerin ortak özelliği çok açık:
Üretimleri elle tutulur bir maldan çok, veri, algoritma, yapay zekâ, yarı iletken ve bulut mimarisi üzerine kurulu.
Dünya, bu firmalar sayesinde dijitalleşirken, servet de fiziksel üretimden dijital üretime kayıyor.
Bir çip, bir tanker dolusu petrolden daha fazla değer yaratıyor.
Bir algoritma, bir sanayi bölgesinin tüm katma değerini birkaç saniyede aşabiliyor.
Bu dönüşüm, sermaye piyasalarındaki yönelimleri de değiştirdi.
Bir zamanlar dünyanın en büyük şirketleri enerji, otomotiv ve sanayi devleriydi. Bugün veri devleri zirvede.

Bu nedenle, Türkiye’nin hâlâ ağırlıklı olarak “beton, enerji, çelik, akaryakıt, banka” ekseninde kalması, sadece sektörel bir tercih değil, zamanın ruhuna gecikme.

Türkiye’nin önde gelen holdingleri ve sanayi grupları tarihsel olarak olağanüstü işler başardı.
Koç Holding’in üretimden ihracata, ASELSAN’ın savunmadan teknolojik bağımsızlığa, Türk Hava Yolları’nın küresel ağ oluşturmaya kadar pek çok alandaki başarısı inkâr edilemez.
Ancak piyasa değeri açısından Türkiye devleri hâlâ orta ligde.
141 milyar dolar, örneğin, Apple’ın haftalık dalgalanmasından bile az.
Türkiye’deki şirketlerin bilançoları güçlü olabilir, ama piyasa değeri yalnız bilanço değil, beklenti de fiyatlar.
Yani, “yatırımcı gelecekte ne kadar büyüme, teknoloji ve sürdürülebilirlik bekliyor” sorusunun yanıtı.
Oysa Türkiye’de yatırımcı hâlâ kısa vadeli kâra, döviz riskine, enflasyona ve siyasi gelişmelere odaklı.
Uzun vadeli büyüme vizyonu hem şirket hem ülke düzeyinde eksik.

NVIDIA, yapay zekâ çiplerindeki üstünlüğüyle 2024–2025 döneminde 4 trilyon dolar sınırını aşarken, neredeyse tüm küresel sermaye akışı bu alana yöneldi.
Şirketin yıllık Ar-Ge harcaması 17 milyar dolar civarında.
........

© yetkinreport.com