Online pazar savaşları: E-ticaret vergileri neden değiştirildi?
6 Ağustos’ta yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile Gümrük Kanunun bazı maddelerinde değişikliğe gidildi. Buna göre değeri 30 Euro’yu geçmeyen eşya ile 1500 Euro’yu geçmeyen ilaç cinsi eşyanın üzerinen alınan gümrük vergisi artırıldı. E-ticaret firmaları tepkili. “Ama olayın diğer yüzüne bakmak zorundayız.”
Dünden bu yana posta ve hızlı kargo taşımacılığında değişen maktu gümrük vergilerini konuşuyoruz. Bu değişiklikler, e-ticaret ile yurt dışından fiyatı yüksek olmayan ürünleri getirtenleri ve tabii ki ilgili olan birkaç e-ticaret sitesini mutsuz etti.
Ama olayın diğer boyutuna bakmak zorundayız. Hızla değişen (güya) küresel ticaret ortamında tartışılması gereken hususlar var. Kendi iç pazarımızı ve KOBİ firmalarımızı korumak zorunda olduğumuz gibi tüketiciyi bugün mutlu etmek iyi bir şey olsa da, yarının pazar ortamında tüketici acaba hâlâ mutlu kalır mı? Bugünden önlem almalı mıyız ya da hangi önlemleri almalıyız?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla 6 Ağustos’ta yayımlanan karara göre artırılan vergi oranları 21 Ağustos’tan itibaren uygulanmaya başlayacak. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Çin’deki bazı internet sitelerinden ucuza ürün getirilmesine ilişkin, “Konunun çok yakın takipçisiyiz. Gerekli kararları da aldık, yakında göreceksiniz” demişti. Yapılan değişiklikleri hatırlatalım:
Bu değişen oranlar karmaşık tartışmalara neden oldu. Çünkü doların anlaşılamayan (aslında anlaşılan) nedenlerle ucuz tutulduğu yani TL’nin pahalı olduğu bir ortamda, e-ticaret ile yurt dışından bir şeyler almak daha ucuza geliyor. Aynen bu yaz daha ucuz olduğu için, Bodrum ya da Ayvalık yerine Yunan adalarında tatil yapanların tercihleri gibi. Dolayısıyla e-ticaret yoluyla yurt dışından ürün alarak, birazcık olsun nefes alabilen tüketiciler, artan oranlardan ötürü kızgınlar. Ama bu oranlar ülkemiz KOBİ’leri açısından gitgide bozulan dengeyi bir nebze yerine getiriyor gibi gözüküyor. Onlar olumlu buluyor ve yine de yetmez diyorlar.
Biz de soralım: Aşağıda anlatacağımız sorunlara, vergi artışı yapılarak çözüm bulunabilir mi? Daha yapısal sorunlar yok mu?
Daha önceki düzenlemede AB’den gelen ürünlerde vergi yüzde 18, diğer ülkelerden gelirse vergi yüzde 30’du. Böylece vergilerde yüzde 66 ile yüzde 100 arasında değişiklik yapılmış oldu.
Kanun maddesinde belirtilene göre, 30 Euro’yu aşan 1.500 Euro’yu aşmayan ticari miktar ve mahiyet arz etmeyen eşyalar, gümrük beyanı dahil tüm gümrük işlemlerine tabi. Dolaylı temsilci olarak, posta idaresi ile Ticaret Bakanlığı’nda belirlenen koşulları taşıyan hızlı kargo taşımacılığı yapan şirketler yetkili atanabiliyor. Yetkiyi kullanacak olan hızlı kargo şirketleri gümrük müşaviri çalıştırıyor.
Alınan ürünün 30 kilogramı geçmemesine dikkat edilmesi gerekiyor. Satın alınan ürünler, 30 kilogramı geçiyorsa gümrük ticari kanunlarına tabii oluyor. 30 kilogramı geçen ürünler hesaplanırken ek olarak yüzde 48 gümrük vergisi de uygulanıyor.
Ticaret Bakanlığı, ihracat rejimine konu eşya için miktar veya değer limitlerini ayrı ayrı on katına kadar artırmaya yetkili durumda.
Şimdi bu ucuz mal satan e-ticaret sitelerinden yani Çin’den ürün sipariş ettiğimizi düşünelim. 100 TL’lik ürün için örnekleyelim:
Yani eskiden 100 TL olan ürün artık bu vergi ve diğer ücretlerle, tüketiciye 216,2 TL’ye mâl olacak. Dolayısıyla gümrük değerlerindeki bu yükselme, tabii ki en başta tüketicileri etkileyecek. Daha pahalıya almaya başlayacaklar.
Bu durumda, o ucuz malları satan e-ticaret sitelerini etkileyecek. Yurt dışındaki depolardan ya da doğrudan yabancı KOBİ’lerden teslimat yapan firmaların e-ticaret satışları düşecek. Ya da belki sepet (yani bir seferde satabilecekleri) rakamları gerileyecek. Bu yolla bypass yapmaya uğraşacaklar.
Ama bu gümrük fiyatları telefon kılıfı gibi sarf malzemeleri satan dağıtıcı ve ara dağıtıcılar (ki bilişim sektöründe çok sayıda var) için bir denge yaratabilir. Çünkü doğrudan Çin’den satan firmalar diyelim ki, lojistik dahil 100 TL’ye bir ürün getiriyorsa, ithalatçı/dağıtıcı (omnichanell)........
© yetkinreport.com
visit website