Burdur’daki diyaliz faciası: Bir mühendisin analizi
Bilindiği gibi, Burdur’da yaşanan diyaliz faciası, tüm Türkiye’yi derinden etkiledi ve sağlık sistemimiz ile binaların inşa sürecindeki önemli sorunları tekrar hatırlattı. Bu olay bize, ihmaller zincirinin ne denli ağır sonuçlara yol açabileceğini acı bir şekilde gösterdi. Problem nedir, ne yapılabilirdi? (Foto: AA)
Bilindiği gibi, Burdur’da yaşanan diyaliz faciası, tüm Türkiye’yi derinden etkiledi ve sağlık sistemimiz ile binaların inşa sürecindeki önemli sorunları tekrar hatırlattı.
25 Mayıs 2024’te Burdur Devlet Hastanesi’nde diyaliz ünitesinde tedavi gören hastaların aniden fenalaşmasıyla başlayan süreç, bir anda büyük bir krize dönüştü. İlk tespitlere göre, diyaliz cihazlarında kullanılan suyun yabancı bir madde ile kirlenmesi nedeniyle hastalar ciddi sağlık sorunları yaşamıştı. Maalesef, diyaliz tedavisi alan 33 hasta rahatsızlanmış, üç hasta hayatını kaybetmiş ve birçok hasta da yoğun bakıma alınmıştı.
Facianın ardından yapılan incelemelerde, hastaların kanında etilen glikol bulundu. Etilen glikol, antifriz olarak kullanılan ve yüksek derecede zehirli bir kimyasal. Bu kimyasalın yanlışlıkla diyaliz cihazlarına su temin eden sisteme ve dolayısıyla diyaliz sıvısına karışmış olabileceği iddia edildi. Bu bulgu, olayın ciddiyetini daha da artırarak, büyük bir ihmal olabileceği endişesi yarattı.
Olayın hemen ardından, Sağlık Bakanlığı, geniş çaplı bir soruşturma başlattığını, bakanlık yetkilileri ve uzmanlardan oluşan bir ekibin Burdur’a giderek hastanedeki tüm diyaliz cihazlarını ve kullanılan su kaynaklarını incelemeye aldığını duyurdu. İlk bulgularda, su filtrasyon sisteminde sorun olabileceği düşünüldü ancak su sisteminde etilen glikol tespitinin nedeni anlaşılamadı. Daha derinlemesine bir inceleme yapılması gerekiyordu.
Olayın ardında ciddi teknik sorunlar olabileceği CHP tarafından oluşturulan heyetin Burdur ve hastaların nakledildiği hastanelere yaptığı ziyaretler sonrası yaptıkları açıklamalarla farkedildi.
Hemen Burdur’a giden CHP heyeti, hastane yetkilileri ve mağdur ailelerle görüştü. Olayın detaylarını yerinde inceleyen vekiller, konunun meclis gündemine taşınmasını sağladılar. Etilen glikol tespiti üzerine, olayın takipçisi olacaklarını ve sorumluların cezalandırılması için mücadele edeceklerini belirttiler.
CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, olayın ardından Sağlık Bakanı’na yazılı bir soru önergesi verdi. Önergede, olayın tüm detaylarının açıklığa kavuşturulması ve sorumluların belirlenmesi istendi. Pala, diyaliz hastalarının kanında bulunan etilen glikolün nasıl ve neden hemodiyaliz sıvısına karıştığının araştırılmasını talep etti. Olayın klima sistemi ile ilgili olabileceği, musluklardan mavi renkli su aktığı yönünde iddialar olduğunu dile getirdi.Hastanede bir tasarım hatası olup olmadığını sorarak, benzer olayların tekrar yaşanmaması için alınacak önlemler hakkında bilgi istedi. Kayıhan Pala’nın bu girişimi, meclis gündeminde geniş yer buldu ve olayın ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi. Pala, konunun aydınlanması açısından Makina Mühendisleri Odası’ndan bilirkişi heyeti istenmesi için de çaba gösterdi ancak Oda yetkilileri böyle bir talep gelmediğini bildirdi.
Yapılan soruşturma sonucunda, hastanede diyaliz cihazlarının bakımından sorumlu mühendisler ve teknik personel hakkında inceleme başlatıldı. Su filtrasyon sistemindeki arızaların ve antifriz maddesinin diyaliz sıvısına karışmasının sorumlusu olarak görülen, mekanik sistemlerin tasarımı ve uygulamasında yer aldığı açıklanan iki mühendis tutuklandı. Bu mühendisler, görev........
© yetkinreport.com
visit website