FİLİSTİN'DE NELER OLUYOR (4)
Dünya Harbi'ne Nasıl Girdik?
Bilindiği gibi, Avusturya Prensi Arşidük Ferdinand'ın Sırbistan'da bir suikasta kurban gitmesi üzerine I. Dünya Harbi patlak vermiştir. Balkan Harbi felâketinin yarattığı kaos ortamında Enver Bey'in 23 Ocak 1913 tarihinde gerçekleştirdiği bir hükümet darbesiyle, İttihatçı kadronun tam hâkimiyeti altına giren Osmanlı Devleti pekâlâ bu harbin dışında kalabilirdi. Fakat, büyük bir devletin müttefiki olarak bu harbe biz de katılırsak, Balkan Harbi mağlubiyetinin kayıplarını giderebiliriz düşüncesinin de etkisiyle Almanya ile 2 Ağustos 1914 yılında bir ittifak imzalanır. 3 Ağustos'ta da fiilen savaşa başlar. İngiltere, Fransa ve Rusya “İtilâf Devletleri” adı altında aynı ittifak içindedirler. Daha sonra bu ittifaka İtalya da katılır. Osmanlı Devleti ise, Almanya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve daha sonra Bulgaristan'ın da katılımıyla İttifak Devletleri olarak adlandırılacaktır. Enver Paşa Almanya'nın yanında harbe katılmak taraftarıdır. Sadrazam Said Halim Paşa ise, olabildiğince geç katılmaktan yanadır. Nihayet Enver Paşa'nın yazılı emri ile 28/29 Ekim 1914 gecesi donanmamızın Rus limanlarını bombalaması ile biz de harbe resmen katılmış oluruz. Fakat, burada ilginç bir nokta vardır ki, pek üzerinde durulmaz! Rusya bize 2 Kasım tarihinde, İngiltere ve Fransa ise 5 Kasım tarihlerinde harp ilân edecektir. Peki, neden? Çünkü bu devletlerin hiçbiri Osmanlı Devleti'nin Almanya'nın yanında harbe katılmasını istememekteydiler. Bu nedenle, Osmanlı Devleti'ni ikna çabalarını sürdürürler. Zaten bu çabalar daha önceden de başlamıştı.
Prof. Mustafa Sıtkı Bilgin, 'I. Dünya Harbi'ne katılmak zorunda olduğumuz' şeklindeki çok yaygın anlayışı toptan çürütecek olan şu çok önemli bilgiyi paylaşmaktadır:
“İngiliz Dışişleri Bakanı Sir Edward Grey İngiliz Elçisi Sir Louis Malett'e, 1914 yılının Ağustos ayı ortalarında yeni talimatlar göndermiştir. Buna göre, eğer Osmanlı Hükümeti tarafsızlığını muhafaza ederse İngiltere, Rusya ve Fransa Osmanlı Devleti'nin bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü koruma hususunda garanti vermeye hazırdı. Sir Grey, aynı talimatı Fransız ve Rus elçilerinin de aldığını gizli şifreli yazısında belirtmekteydi. Ayrıca, eğer Osmanlı Hükümeti, Goeben ve Breslau gemilerinde bulunan Alman personeli geri gönderirse, kapitülâsyonların kaldırılmasını kabul edeceklerini de belirtmekteydi” (ESAM 2015 yayını, s.183)!
İngiltere, Osmanlı İmparatorluğu'nun harbe girmesinden çekinmekteydi. Çünkü, sömürgelerinde, Osmanlı İmparatorluğu'ndan çok daha fazla bir Müslüman nüfus yaşamaktaydı. Bu nedenle, sömürgelerinde çıkabilecek........
© Yeşilgiresun
visit website