Ağzından Çıkanı Kulağın Duyması
Bu köşeyi, sürekli okuyanlar bilir. Zorunlu olmadıkça kişi isimlerine yer verilmez. Çünkü kişilerin değil, olayların, olguların eleştirisi yapılmaya çalışılır. Genelleme yaparak, ders olması istenir.
Kişiler, yaptığı yanlıştan sorumludur. Bireyi olmanın dışında toplumda bir görevi yoksa bu yanlışlığın bedelini kendisi öder. Başkasını ilgilendirmez. Durumuna göre annesi, babası, kardeşi, eşi, çocuğu, geniş ailesi, sülalesi öder. Kendisi dışındakiler, bedel ödemek istemiyorsa evlatlıktan reddedilme dâhil birçok yaptırımı uygulayabilir. Çekirdek veya büyük aile içinde sorunlar, çoğu kez çözüme ulaşabilir. Ulaşamasa da toplum açısından önemi yoktur. Kamusal bir suçu içinde barındırmıyorsa, ahlaki olsa dahi sorun, kişi ve aile dışında kimseyi ilgilendirmez.
***
Oy alarak göreve seçilen kişi, bireysel bir sorumluluk taşımanın ötesinde kamuoyunun, tüm oy sahiplerinin vicdani sorumluluğunu da üstlenmiştir. Artık, tek başına değildir. İster bir dernek başkanlığı, isterse belediye başkanlığı olsun, tüm seçilenler açısından durum değişmemektedir. Dolayısıyla toplumsal görevi ve sorumluluğu olmayan bir birey gibi davranamaz. Seçilenlerin, aldığı oyların namusunu korumak gibi çok büyük yükümlülüğü vardır. Namusa, ihanet etmemesi beklenir. Daha da ötesi ahlakın gereğidir. Bu nedenle seçileni kısıtlayan birçok alan bulunmaktadır. Zaaflar dünyası diyebileceğimiz bu alanların başında para, karşı cinse ilgi, kumar gelir.
Seçilenler, kişileri ilgilendirdiği ve özel yaşama dâhil olduğu gerekçesiyle karşı cinsle ilişkiye giremez. Amir memur ilişkisinde karşı cinsten yararlanacak girişimlerden kaçınır. Siyasi bir partinin genel başkanı, çalışanlarıyla, sekreteriyle cinsel ilişki kuramaz. Kayıt dışı ekonomiden yararlanamaz. Yolsuzluk, suiistimal yapamaz. Çeşitli yollarla kurumun parasını aşıramaz. Seçildiği kurumu, özel........
© Yeşilgiresun
visit website