Kızlar tuvaleti nerede?
Bu hafta biraz özeleştiri yapalım. Zaten gelişmek için bu zorunlu. İstemeden de olsa yaptığımız kötü şeyleri kendimize itiraf eder, çözüme odaklanırsak düzelme başlar.
Gittiğim restoranlar, benzin istasyonları, alışveriş merkezleri, konser alanları. Buralardaki ‘kızlar tuvaletleri’nden bahsedeceğim. Ah be kızlar! Ah be kızlar! Tuvaletlerdeki izlerimiz, toplayacağımız yatağı, pişireceğimiz yemeği, kuracağımız yuvayı, yetiştireceğimiz çocuğu sorgulattırıyor. Çok üzücü. Çok kötü. Buna hakkımız yok. Nesli temsil edecek zerafeti bünyemize barındırmayı başarmalıyız.
Bir yere giderken çantama plastik eldiven atıyorum. Girdiğim kızlar tuvaletlerinde, oradaki sıvı sabundan peçeteye döküp ortamı toparlıyorum. Zaten tuvalete girmen gerekiyorsa kendin için bu temizliği yapmak zorunda kalıyorsun. Herkes o kadar titiz ki dokunmamak için sifonu çekmiyor. Harikasın! Tertemiz bir insansın! Elini oraya sürmedin!
Yere atılan kullanılmış peçeteler(dev gibi çöp bidonları varken), oturma yerinde ayakkabı izi. Çirkef, dedikoducu, eğitimsiz, umarsız, görgüsüz bir dağınıklık. O tuvaletleri temizleyecek görevlilerden de mi utanmıyoruz? Temizlerken ne diyorlardır acaba? Ne düşünüyorlardır?
Dışarıda çevrene bakıyorsun; tatlı tatlıyız. Bakımlı, her yeri parfüm kokulu, şıp şık, zap zarif kızlarız. ‘Bu güzelliğin iç yüzü bu olamaz!’........
© Yeniçağ
visit website