Badım Badısabahım
Kaybettiğim günde yazamazdım! Doğduğun günde yazdım. 4 Temmuz!
Bu yazı, bütün hazır değilken kaybettiklerimize gelsin.
Benim kaybımın ismi ile sizin kaybınızın ismi aynı olmayabilir. Fakat hissettirdiği muhtemelen aynıdır. Bazı insanlar vardır. Hayatımızın anlamıdır. Ama kendileri bile bunun farkında değildir.
Ama kendin, çok iyi bilirsin. Varken de bilirsin, yokken de bilirsin. Adını sık sık, hep konuşursun. Her Allah’ın günü çok kere ismi geçer. Ağzındakindense, kalbinden daha fazla geçer. Ruh ikizin gibidir. Ya da diğer yarın. Bazen çocuğun gibidir, bazen kardeşin. Yanındayken ayrı mutlu hissedersin, uzağında iken ayrı. Bilirsin ki hep oralarda bir yerdedir.
Garip bir şey yaşıyorum. O yok ama hep var. Varkenki gibi. Bir daha göremeyeceğimi bilmek canımı yakıyor ama sevgim varkenki kadar aynı. Ne menem iş? Ona, şefkat, güven, hayranlık duyuyorum.
Durun az anlatayım. Farklı biriydi. Benim sevdiğimdi, değerlimdi... Benden küçüktü, çok gençti. Gülüşü güneşe benziyordu. Hüznü, aya. Hepsi de ışıl ışıldı.
Bazen kıskanıyordum; ‘Yakınları ne kadar güzel seviyorlar onu’ diye… Bazen diyordum ki; ‘Tabii ki de sevecekler, o sevilecek biri…’
Doğum günün kutlu olsun Badı! Canımmmm.
Bağırdım; “Seni seviyorum. Seni çok özledim! Benim için değerlisin! Bazı şeyleri konuşamadan gidiverdin. Sen benim idolümdün, güçlümdün, nasıl gittin? Bir daha senin yüzünden........© Yeniçağ
visit website