Teoman zırvalamış
T24'ten Cansu Çamlıbel'in sorularını yanıtlarken: "Ben sosyoloji mezunuyum. Boğaziçi'nde bize olabildiğince tarafsız bakmak öğretildi. Ben siyasete ve sosyolojik meselelere geniş ölçekte bakıp, kendimi Türkiye siyasetinde herhangi bir partiye entegre etmeden, dışarıdan izlemekle yetiniyorum.” diyen şarkıcı Teoman bu uzunca röportajın bir noktasında da sözü Türkiye’nin gücüne getirmiş ve: “Eğer Türkiye, Atatürk zamanında ekonomik, siyasi, askerî alanda bu kadar güçsüz olmasaydı, benim tahminim belki de hırslı bir insan olan Atatürk o kadar da ‘Yurtta barış, cihanda barış’ demezdi. Kendisi pragmatist bir politikacıydı. İsmet İnönü de onun için ‘politikacılığı askerliğinden çok daha iyidir’ der zaten.” demiş…
Şimdi Teoman’ın sosyolojiyi, tarihi, ekonomiyi ve askerlik sanatını ne kadar bildiğini bilmem velakin bu konuşmasından onun bu işlerden pek de çakmadığını anlamak hiç de zor olmuyor.
Neden böyle düşündüğüme gelince:
Öncelikle orijinal söylemi ile: “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözü Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk dilini müthiş bir şekilde “çift anlamlı” olarak kullanmasıdır!
Bu cümle aynı anda hem bir “tehdit” ve hem de bir “dilek” söylemi olarak kabul edilebilir!
Duruma göre bu söylemi hem “yurdumda barışı bozmaya kalkarsanız cihanda barış marış kalmaz” ve hem de “yurdumda da cihanda........© Yeniçağ
visit website