AYNILIK MI ADALET Mİ?
Osmanlı’nın büyük zaferler ile taçlanan refah dolu iyi günleri bitip duraklama ve gerilemeye başladığı günden beri buna neden olan sorunlar ve çözüm yolları hep tartışılmıştır.
Hele hele çöküş diyebileceğimiz dönemde yöneticiler ve aydınlar panik halinde bu gidişatı durduracak çözüm yolları aramış, bulduklarını da uygulamaya koymaya çalışmıştır amma ve lakin bu öneri ve çözüm yolları bir türlü hasta adamı iyileştirememiş Kırım Savaşı, Balkan Savaşı ve Birinci Dünya Savaşı derken İmparatorluk sorunlarını çözemeden çöküp dağılmıştır.
Osmanlı’nın egemen olduğu coğrafyalarda Türkiye Cumhuriyeti başta olmak üzere birçok yeni devlet kurulmuş ama bu devletler de Osmanlı ile benzer sorunları yaşamış, sorunlarını çözerek gelişmiş ülkeler ile rekabet edebilecek bir güce bir türlü ulaşamamışlardır.
Sorun hala çözülemediğine göre sorunun yanlış tanımlandığı ve dolayısı ile de yanlış çözüm yol ve yöntemleri önerildiğini söylememiz hatalı olmayacaktır.
Osmanlı’nın çöküşünü önlemek için önerilen çözüm yollarının hepsi toplumu aynılaştırmak ve bu suretle iç çatışmalar sonucunda bölünüp parçalanmayı önlemeyi hedeflemiştir. Sorunlara çözüm yolu olarak birlik ve beraberliği sağlamak ve bunun içinde toplumu aynılaştırmak önerilmiştir.
Bu aynılaştırma politikaları tarihe üç tarz-ı siyaset olarak geçmiş ve lakin bu politikalar da Osmanlının çözülüp yıkılmasını, bölünüp........
© Yeniçağ
visit website