Nefes: Hamasetsiz Hamaset!
Sinemamızın her gün biraz daha serpildiğini, genişlediğini, büyüdüğünü görmek sevindirici. Geçmişte bir müddet, aşk üçlemesi daram ve komedileri çıkmazında avunduk. Cinsel içerikli filmler seyirciyi darmadağın etti. Daha sonra “kriz entelektüel” tabir edilen bir yönetmen sineması bunalımı yaşadık. Derken festivallerde film seyrederek yetişen “Batı Avrupa sineması” hayranı bir yönetmenler kuşağı, örnekleri çok önceleri mükemmelen çekilmiş ve tüketilmiş modern Batı sinemasını taklit etti ve seyirci yine ikiye bölündü: anlayanlar anlamayanlara anlatsın dönemini böyle idrak ettik. Bir ara tiyatro ve sahne sanatlarından gelen popüler sanatçılar yönetmenliğe soyundu ve piyasa işi filmlere imza attılar. Bu filmler festivalleri canlandırırı gibi oldu ama sonunda televizyon dizileri ve sanal sinema platformları oyunun kuralını tümden değiştirdi ki bundan daha önce bahsetmiştim.
Bütün bu macera boyunca, sinemamızın es geçtiği önemli bir husus vardı: sinemada “tür” denilen bir olgu vardır. Bu türler kendilerine has
temaları, anlatım tarzı ve çekim teknikleri, hikâyelerinin benzerliği, karakter yapıları gibi özellikleriyle diğer türlerden farklılaşırlar… Bu yüzden Yeşilçam filmleri birkaç türe sıkışıp kalmış bir ekol olmasına rağmen seyircilerin beklentilerini karşılayabilen yapıya
sahipti.
Nefes: Yer Eksi İki filminin seyrederken Türk sinemasında nihayet “aksiyon” türünün yeniden........
© Yeniçağ
visit website