Doğumun ölümü
İnsanlık, tarih boyunca doğanın sunduğu en kutsal döngülerden biriyle var oldu.
Doğum.
Bir annenin dokuz ay boyunca içinde taşıdığı bir can, yalnızca biyolojik bir süreç değil, nesillerin duygusal, kültürel ve toplumsal devamlılığının da kaynağıydı. Şimdi ise Çin’den yükselen bir haber, bu döngüyü kökünden sarsacak bir iddia taşıyor. Robot anneler insan bebekleri dünyaya getirmeye hazırlanıyor.
Kaiwa Technology’nin kurucusu Dr. Zhang Qifeng, yapay rahim teknolojisinin “olgun bir aşamaya” ulaştığını duyurdu. Bir robotun karnına yerleştirilen yapay rahim, bir embriyoyu dokuz ay boyunca besleyip büyütecek ve sonunda canlı bir bebek doğuracak. Bilim kurgu sayfalarından fırlamış gibi duran bu gelişme önümüzdeki yıl ticari olarak piyasaya sürülmeye hazırlanıyor.
Ama asıl soru şu işareti bu gerçekten insanlığın bir devrim mi, yoksa doğanın asırlardır kurduğu dengeyi bozacak bir hezeyan mı?
***
Bilim insanları prematüre kuzuları biyotorbalarda yaşatmayı yıllar önce başarmıştı fakat kuzudan insana geçiş, yalnızca biyolojiyi değil, ruhu da ilgilendiriyor. Çünkü annelik yalnızca bir organın işlevi değildir. Annelik, dokuz ay boyunca annenin kalp atışlarıyla, hormonlarıyla, duygularıyla bebeğe işlenmiş bir bağdır. Robot rahimler bu bağı soğuk metal duvarlara hapsediyor.
Philadelphia Çocuk Hastanesi araştırmacılarının da uyardığı gibi, hamileliği “hastalıklı bir süreç” gibi göstermek, anneliği bilimsel bir prosedüre indirgemek, insanı insan yapan özün en büyük parçasını silmek anlamına gelmez mi?
***
Bu teknolojinin bazı yönleri kuşkusuz cazip görünebilir. Kadınlar doğum sırasında yaşanan ölüm risklerinden korunabilir, hamilelik sürecinin ağır bedensel yükünden kurtulabilir. Kısırlık oranlarının arttığı toplumlarda yeni umut ışıkları........
© Yeniçağ
