Türk esirlerin romanı: Nargin
Nargin adasını bilir misiniz? Bu ada Hazar Denizi’nde Bükü’ye 45 km. uzaklıkta Azerbaycan sınırları içinde. Ruslar Birinci Dünya Savaşı’ında Kafkas Cephesi’nde Türk esirleri bu adada toplamışlardı. Türk esirlerin kurtuluş umutlarının kapısını aralayanlar da Azerbaycan Türkleri olmuştur.
29 Ekim 1914’de başlayan Türk-Rus savaşı 15 Aralık 1917’de, arkada binlerce şehit, binlerce esir bırakmış, Osmanlı’yı da bitiren kapıyı aralayarak fiilen sona ermişti.
Türkiye’de komünistleriniz, sağ olsunlar bu sıralar “Ekim Devrimi” diyorlar, başka bir şey demiyorlar. Savaşı bitiren de bu Ekim Devrimi. Ekim İhtilâli, Lenin’in liderliğinde yapıldı. Rusların Jülyen takvimine göre 25 Ekim 1917’de (Milâdî 7 Kasım 1917), Petrograd’daki hükûmet devriliyor, iktidar Bolşeviklere geçiyor. Ardından çok büyük kıyımlarla Azerbaycan dâhil Türk ülkelerini de içine alan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği kuruluyor.
Komünistlerimiz, 7 Kasım’dan itibaren Sovyetler’i göklere çıkaran övgüde yarıştalar.
Vallahi bizimkiler hiç akıllanmayacaklar. Madem peygamberleri Karl Marx, onu örnek alsalar. Marx bir sistem ortaya koymuş. Üstelik, o Ruslara da mesafeli. Kıyas edildiğinde Türklerin yanındadır.
“Ekim Devrimi” dedikleri Lenin Stalin diktatoryasının başladığı gün için kullanılan şu cümle sizi düşündürecektir:
“Büyük Ekim Devrimi’nin 107. yıl dönümünde, emperyalist sistemin önümüze koyduğu korkunç bakiye, bu gezegen üzerinde insanca bir varoluş için insanlığın sosyalizme [komünizme] duyduğu........© Yeniçağ
visit website