menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Geleceğin dünyasına öyle bir gençlik geliyor ki

25 6
29.04.2024

Harflerle isimlendirilip tanımlanması ve sınıflanması bana göre yeni nesile haksızlık oluyor. O pırıl pırıl zekâlı, dünyaya bakışı çok farklı kitleyi bir harfin çatısı altına hapsetmek gerçekten büyük haksızlık. Onları alfabe harfleriyle “X kuşağı, Y kuşağı, Z kuşağı” gibi ayrı ayrı isimlendirip parçalamak yerine “yeni dünyayı şekillendirecek yeni nesil olarak” kucaklayıp desteklemek insanlığın geleceğine yapılacak en değerli hizmettir. Günümüzde bu hizmeti verenler de yok değil. Öğretmen Şerafettin Aybars onlardan sadece biri. Yeteneğini gördüğü öğrencilerinden Nurkhan Onggaruly’yi teşvik edip cesaretlendirerek bir öykü kitabı sahibi olmasını sağlamış. Recep Güngör Anadolu lisesi 11 D sınıfı öğrencisi Nurkhan Onggaruly’nin öykülerini topladığı “Görev” adlı ilk kitabı böylelikle okurla buluşmuş.

Gündelik hayatı ve anları anlatan edebi türler içinde hikâyenin ayrı bir yeri olduğunu vurgulayan Şerafettin Aybars, öğrencisi Nurkhan Onggaruly’nin ilk eseri “Görev”i şöyle değerlendiriyor:

Herkesin bir hikâyesi vardır. Herkesin bir şiiri, denemesi, romanı vb. yoktur. Hikâyesini yazıya geçirip anlatmak ise herkesin harcı değildir...

Nurkhan hikâyelerinde gerçeklik ile kurguyu birleştirmiş, ikisi arasında gidip gelerek bir anlatı oluşturmuş. Okuyucu iki dünya arasında geziniyor. Sanat iklimini içine alan bir anlatı... Bizim iç dünyamızı görmemizi sağlıyor. İnsanı anlatıyor. Bazen gülümsetmiş, bazen hüzünlendirmiş. Bilinçaltını da açığa çıkarmış. Yabancılaşan bireyin kaçışlarını, arayışlarını buluruz anlatısında. Kavrayış bilinci yüksek... Kopuş ve savrulmayı anlatmış. Bireyini var edemeyen bir toplumun sıkılmışlığını........

© Yeniçağ


Get it on Google Play