Ticaret savaşları giderek şiddetleniyor
Çin, 2. Dünya Savaşı’ndan çıktığında fakir ve umutsuzdu. İdeolojiye saplanmış kalmıştı. Kültürel devrim adı altında ülkede milyonlarca insan öldü.
Mao’nun ölümünden sonra Çin’de çok kapsamlı bir dönüşüm gerçekleşti. Çin, artık ideolojiyi bıraktı, ticareti ve kalkınmayı önceleyen bir politikayı benimsedi. Çinli yöneticiler için artık ideolojiden vazgeçildiği, “Fareyi yakalayan kedinin renginin siyah veya beyaz olup olmadığının fark etmediği” gerçeğiyle dile getirilmişti.
Çin, takip eden on yıllar çift haneli büyüdü. Çin gibi devasa bir ülkenin çift haneli büyümesi, diğer Asya Kaplanı ülkelere benzemedi. Çin sonrasında 2000’lerin ortalarında Dünya Ticaret Örgütü’ne girdi. Dünya ticaretinin baştan sona değiştiği bir dönem oldu.
Çin’in Dünya Ticaret Örgütü’ne girmesinin ardından ilk aşamada “Kur Savaşları” yaşandı. Çin’e “Yuan’ı değerli tuttuğu yönünde” çok baskı yapıldı. “Kur Savaşları” söylemi değişse de, süregiden örtük çekişmenin boyutu değişmedi.
Çekişmenin göbeğinde Çin’in ekonomisindeki atılım var. Eskiden yalnızca düşük kaliteli ürünler üreten Çin, zamanla teknolojik atılımlar da gerçekleştirdi. Çin artık dünyadaki her iki otomobilden birini üreten ülke. Elektrikli otomobillerde sektör lideri. 5G teknolojisi, yapay zekâ ve çip teknolojisinde dünyada en önde gelen ülkelerden. Makine ihracatı oldukça yüksek.........
© Yeniçağ
visit website